Denizli’de düzenlenen 2’nci Uluslararası Tekstil ve Konfeksiyon Zirvesi’nde konuşan TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Türkiye’de tekstil sektörünün tam entegre yapıda olduğunu ve bunu kaybetmemek için önlem alınması gerektiğini söyledi. Hisarcıklıoğlu, sektörün de artık marka moda üreten ve satan konuma gelmesi gerektiğini belirtti.
TÜRKİYE Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Denizli’de düzenlenen 2’inci Uluslar arası Tekstil ve Konfeksiyon Zirvesi’nde Burberry pardesü üzerinden marka örneği verdi ve "Artık biz de kendi markalarımızı çıkarmalıyız. O zaman bir değil 10 kazanırız" dedi. Hisarcıklıoğlu, Türk tekstil sektörünün tam entegre bir yapıya sahip olduğunu hatırlatarak, "Bu üstünlük korunmalıdır. Çünkü kolay kazanılmadı" dedi. Yakın zamanda Eskişehir’de Sarar’ın fabrikasını gezdiğini belirten Hisarcıklıoğlu şöyle konuştu: "Cemalettin Bey’in fabrikasını gezerken, yerde bir pardesü gördüm. Baktım Burberry marka. ’bunu siz mi üretiyorsunuz’ dedim. ’Kumaşı bizden, astarı, dikişi her şeyi bizden’ dedi. ’Bundan maliyetine bana bir tane sat’ dedim. Cemalettin Bey, ’Hayır satamam çünkü bunu yaparsam Berburry ile anlaşmamız bozulur’ dedi. Ben de ’Sarar pardesü kaça’ dedim. 200 YTL dedi. Oysa Burberry Londra’da 1000 euroya satılıyor. Bizim de böyle olmamız lazım."
Tekstil ve tarım
TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, global krizin tedarikçiler açısından bir çok şeyi değiştirdiğini belirterek, "Pazarlara yakınlığımız nedeniyle şimdi bu kriz, bizim tekstil ve tarım sektörlerinde rekabet avantajı elde etmemizi sağlayabilir" dedi. Ankara’da yeni bir teşvik sistemi için çalışmalar yürütüldüğünü de söyleyen TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, "Bakıyorum da şu anda bütün Oda başkanları Ankara’da dolaşıyor. Bu defa yanlış bir şeyler olmasın diye çalışıyorlar" diye konuştu.
Üçte biri tekstil
Denizli Sanayi Odası Başkanı Müjdat Keçeci, Denizli’den yılda 3 milyar dolarlık ihracat yapıldığını bunun da 1.3 milyar dolarlık bölümünün tekstil ve konfeksiyon olduğunu söyledi. Keçeci, "Bu kentte 150 bin işçinin 50 bini tekstilde çalışıyor. Bunların da 25 bini kadın" dedi.
TOBB’dan para verin
Denizli Valisi Yavuz Erken, kriz ortamında Denizli’de tekstil ve konfeksiyon sektörünün doğal olarak zorlandığını belirterek, "Ancak bizim bu ortamda tek bir fabrikayı kapatmamamız, işçilerimizi kaybetmememiz gerekiyor. Bunun için de geçici bir desteğe ihtiyaç var. Sayın TOBB başkanımız siz TOBB’un kaynaklarından bize maddi destek sağlayın biz de 3 yıl sonra bunu size geri ödeyelim" dedi.
Bektaş’a ’Avrupa Yılın Sosyal Girişimcisi’ ödülü
HEY Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı Aynur Bektaş, Dünya Ekonomik Forumunda, Avrupa Yılın Sosyal Girişimcisi Ödülünü aldı. Hey Group’tan yapılan yazılı açıklamada, Schwab Vakfının verdiği Avrupa Yılın Sosyal Girişimcisi Ödülünü Bektaş’a, Schwab Vakfının da kurucusu olan Klaus Schwab’ın sunduğu bildirildi. Açıklamada, Aynur Bektaş’ın, Hey Tekstil’in Anadolu’ya yaptığı yatırımlarla gençlere ve kadınlara iş alanı açtığı için bu ödüle değer bulunduğu ifade edildi.
Oyak Renault’dan üretime bir hafta ara
OYAK Renault Otomobil Fabrikaları A.Ş’nin, 3-11 Kasım tarihleri arasında Karoseri-Montaj Fabrikası’nda otomobil üretimine ara vereceği bildirildi. OYAK Renault İletişim Direktörlüğünden yapılan açıklamada, "OYAK Renault Otomobil Fabrikaları, endüstriyel sistemini, tüm dünya ülkelerini çeşitli ölçeklerde etkileyen, süresi ve boyutları henüz tam belirlenemeyen krizin, ulusal ve uluslararası pazarlarda yarattığı talep dalgalanmaları ve belirsizliklerine uyarlamak amacıyla, 3-11 Kasım 2008 tarihleri arasında Karoseri-Montaj Fabrikası’nda otomobil üretimine ara verecek" denildi. Açıklamada, Mekanik ve Şasi Fabrikası’nda, motor, vites kutusu ve şasi üretimi ile Uluslararası Lojistik ve Yedek Parça Merkezi’ndeki yedek parça ve CKD dağıtım faaliyetlerinin endüstriyel programlara uygun olarak devam edeceği kaydedildi.
Zeybekçi: Uşak teşvikli oldu da abat mı oldu
DENİZLİ Belediye Başkanı Nihat Zeybekçi de mevcut teşvik kanunu çıkarken bunun iyi niyetli ama yetersiz olduğunu söylediğini belirterek, "Mesela Uşak teşvikli oldu biz olmadık da Uşak abat mı oldu" dedi. Tekstil sektörünün hem başka yere gidebileceğine dair inanışın da yanlış olduğunu savunan Başkan Zeybekçi, "Bizim en alt kademedeki işçimiz bile 5 yılda tam yetişmiş oluyor. Tekstilde yılların birikimiyle oluşan bir bilgi ve kültür vardır. Başka kente git denilince onları götüremezsiniz. O zamanda başarılı olamazsınız" diye konuştu.
’AB vatandaşının vergisi Anadolu köylüsüne gidecek demek’ aptalca
AVRUPA Komisyonu Başkan Yardımcısı Günter Verheugen, Denizlili tekstilcileri hem uyardı hem de önerilerde bulundu. Verheugen, Denizlililerin çok köklü bir tekstil geleneğine sahip olmakla övünmelerini doğru bulduğunu ancak, isterse yüzlerce yıllık gelenek olsun bazı ani gelişmelerle her şeyin bir anda bitebileceğini söyledi. Verheugen şöyle konuştu: "Avrupa’da da böyle çok eski ve güçlü geleneği olan tekstli kentleri vardı. Şu anda çok farklı durumdalar. O nedenle bu sektörün devam etmesi için hem tedarik tarafında hem de tüketici yani pazar tarafından yaşanan değişiklikleri çok iyi izlemek gerekiyor. Inovasyon, moda, tasarım, yüksek katma değerli ürünler, teknik tekstil gibi konular eğilmek gerekiyor." Günter Verheugen, Avrupa Birliği’ndeki bazı söylemlerin ve anlayışların da artık değişmesi gerekiyor. Mesela, ’AB vatandaşının vergileri Anadolu köylüsüne gidecek’ lafı çok yanlış ve artık aptalca bir yaklaşım" dedi. Verheugen, Türkiye’nin ekonomik potansiyelinin, girişimciliğinin ve kalifiye genç insan güncün AB’nin 21’inci yüzyıldaki rekabet ortamında öne geçmesi için çok kritik öneme sahip olduğunu söyledi.