Şener: Adnan'la gezer Aziz'le futbol konuşurumTrabzonspor Başkanı Sadri Şener, Trabzonspor'dan Futbol Federasyonu'na, gelecekle ilgili hayallerinden, ekonomik krize kadar bir çok konuda DHA'nın sorularına içten yanıtlar verdi.
Trabzonspor'un bu sezon yakaladığı başarının sezon sonuna kadar sürebileceğini söyleyen Başkan Sadri Şener, şampiyonluk teriminin eski yıllardaki gibi kolay sarf edilmediğini söyledi. Şener, eskiden yöneticilik yaptığı yıllarla şimdiki yıllar arasında önemli farklılıklar bulunduğunu belirterek, "Benim de yöneticilik yaptığım eski yıllarda sezona hep, 'Şampiyon olacağız' diye başlıyorduk. Şimdi ona biraz temkinli yaklaşmaya çalışıyorum. Çünkü kulübü devralalı daha 8 - 9 ay oldu. Ama yarışmacı takım olacağız. Tabi şampiyon olursak, bunu elimizin tersi ile itmeyiz. Ama ligde şu ana kadar görünen o ki, bu ligi ilk üç arasında bitirebilecek takımlardan biriyiz. Kadromuz bunun için yeterli" diye konuştu.
"ANADOLU TAKIMLARININ HEP ZİRVEYE OYNAMASI ÇOK ZOR"
Şener, ligde çok özel bir yerleri bulunduğunu ifade ederek, "Anadolu takımları diye tabir ettiğimiz takımlardan iki - üç tanesi daha bizim boyutlarımıza gelse bu iş daha keyif verici olur. İstanbul takımlarının şampiyon olma oranları düşer ve heyecan Anadolu'ya yayılır. İstanbul takımları ve bizi çıkardığınızda, kalan takımların hep kafalarda dolaşması çok zor gibi gözüküyor. Bunun birinci sebebi ekonomik, ikincisi idare tarzı, üçüncüsü ise mensup oldukları şehir. Trabzonspor'un bu ligde çok özel bir yeri var. Ama bu yer neresi derseniz, tam olarak bunu tarif edemiyorum. Üç büyüğe uymuyoruz, Anadolu takımlarına hiç uymuyoruz. Trabzonspor'un çok ayrı bir yeri ve konumu var. Belki ilerleyen yıllarda yerimizi çok daha iyi tarif edebilirim. Bazen bakıyorum, 4 büyük değil en büyüğüz, bazen bakıyorum onların altındayız. Değişik formasyonları var ama en iyi takımlardan bir tanesiyiz" şeklinde konuştu.
"BİZİM MAYAMIZDA BAŞARI VAR"
Anadolu takımlarının yaşadığı başarılar geçici olduğunu da söyleyen Şener, "Anadolu takımlarının şehirlerindeki insanlar bir kere o takımlı değil. Komşu illerimizde bile var. Mesela o illerde Fenerbahçe, Galatasaray dernekleri var ama bizde yok. Bu çok önemli bir fark. İkincisi o takımların ekonomik yapıları, şampiyonluk yarışını kaldırmıyor. Çok iyi bir iki futbolcu çıkıyor, bakıyorsun öteki sene onu satıyorlar. Hemen başkanları çıkıp diyor ki, 'Ekonomik imkansızlıklardan dolayı sattık.' Ama ona karşı şehir halkı ayağa kalkıp o takıma sahip çıkmıyor. O yüzden üzülerek söylüyorum ki, Trabzon dışındaki Anadolu takımlarının başarısı geçici başarıdır. 10 yıl sürecek bir başarı değil. Bizim için 'dip yaptılar' dediler, şu anda yine zirveye adayız. Demek bizim mayamızda başarı var" diye konuştu.
"İSTANBUL'DA TÜM MAÇLARDA FULL ÇEKERİZ"
Şener, tribünlerin eskiden olduğu gibi yarı yarıya verilmesi durumunda tüm statlarda ful çekeceklerini vurgulayarak, "Trabzon şehri ve halkı kulüplerine sahip çıkıyorlar. Şu küçük şehirde yaz ayında 17 - 18 bin kombine satıyoruz. Her maçımız ful çekiyor. Anadolu'ya gidiyoruz yine ful çekiyoruz. Eski sisteme dönsünler İstanbul'daki maçlarda tribünlerin yarısını bize versinler, yine oraları doldururuz. Dolayısıyla bunlar hep farkı ve başarıyı getiriyor. Halk takımı tutunca, yöneticiler de kulübüne daha çok sahip çıkıyor" dedi.
"TRABZONSPOR ŞAMPİYON OLURSA ŞEHİRDE PATLAMA YAŞANIR"
Şener, bu sezon sonunda şampiyon olmaları durumunda şehirde bir patlama yaşanacağını da belirterek "Bizim en son şampiyon olduğumuz dönemde, şampiyonluk biraz da alışkanlık yapmaya başlamıştı. Şimdi ise şampiyon olmayalı gerçekten çok uzun bir zaman oldu. Böyle bir başarı yeni jenerasyonu çok mutlu eder. Ancak ben şampiyonluk kadar, Avrupa kupalarına katılmayı çok istiyorum. Benim zamanımda, her sene Avrupa kupalarında bir kaç tur geçerdik. Dolayısıyla buraya sürekli yabancı basın mensupları ve takımlar gelirdi. Epey uzun yıllar oldu bunu görmeyeli. Bir de Avrupa kupalarındaki ekonomik girdiler çok değişti. Bizim zamanımızda bunlar yoktu. O girdileri kulüp kasasına koymamız için Avrupa kupalarına katılmamız gerekiyor" dedi.
"LİDER OLUNCA GÜLMEK, KARŞINDAKİ İNSANLARI MUTLU EDİYOR"
Gülmeyi çok sevdiğini de söyleyen Şener, "Güleç olmaya çalışıyorum. Lider olunca gülmek, karşındaki insanları da mutlu ediyor, umut veriyor. Çok somurtkan olunca karşındaki insanların da içi kapanıyor. Zaten Trabzon'un havası hep kapalı, bir de ben kapatayım istemiyorum. Bu güleçliğim soyunma odasında da devam ediyor. 135 hafta sonra lider olduğumuzda soyunma odasına girerek primi artırdım. Ama bu gayet normal" şeklinde konuştu.
"DİĞER BAŞKANLARLA İLİŞKİLERİM ÇOK İYİ"
Şener, tüm başkanlarla arasının iyi olduğunu da ifade ederek, "İstanbul'da yaşadığım için Galatasaray başkanı ve Fenerbahçe başkanıyla çok iyi arkadaşlıklarım var. Bir sürü de ortak arkadaşım var. Galatasaray başkanı ile ailece görüşüyorum. Yıldırım Demirören bizden küçük ama buradan evlendi. Ayrıca Denizlispor başkanı Ali İpek çok misafirperverdir, Gaziantepspor başkanı da öyle. Gençlerbirliği'nin başkanı İlhan abi (Cavcav) bizden büyüktür. Eskiden beri dostumuzdur. Bu nedenle maç sonraları çok ekstrem bir durum olmadıkça, sivri demeç vermekten kaçınıyorum" dedi.
"ADNAN'LA BODRUM'DA GEZERİM, AZİZ'LE FUTBOL KONUŞURUM"
Galatasaray ve Fenerbahçe başkanlarıyla iyi arkadaşlıkları bulunduğunu da vurgulayan Şener, "Adnan'la Bodrum'da tatilde bir araya geliyorum. Orada gezme - tozma işlemi ön plana çıkıyor. Aziz'le eskiden daha çok buluşuyordum, şimdi az görüşüyorum. Onunla oturduk mu genelde hep futbol konuşuyoruz. Onlar da aşağı yukarı benim jenerasyon. Yaş itibari ile bir aşağı, bir yukarı olduğumuz için hep aynı şeyleri konuşuyoruz" şeklinde konuştu.
"İNGİLİZCE'Yİ ÇOK İYİ BİLMEK İSTERDİM"
Şener, yabancı dilin çok önemli olduğunu da belirterek, "İngilizceyi çok iyi bilmek isterdim. Ama iyi bilmiyorum, kendime yetecek kadar biliyorum. Günümüzde benimkine benzer görevleri yapanlar, Federasyon başkanları, milletvekilleri ve bakanlar bir iki dil bilmeli diye düşünüyorum. Çünkü televizyon ortamında çok şık oluyor" dedi.
"YATTARA İÇİN TEKLİF YAZIN GELMİŞTİ"
Şener, Yattara için kendilerine teklifin yazın geldiğini de hatırlatarak, "O zaman Katar kulübü bize 7 milyon Euro veriyordu. Biz de bu iş olmasın diye, '10 milyon euro verirseniz, bu iş olur' dedik. Sonra adamlar bir gün çıktı geldiler ve bizim istediğimiz parayı vermeyi kabul ettiler. Meğer Yattara'yla anlaşmışlar. Tabi ortada çok ciddi bir para vardı. Biz de görüştük ve Al Sadd'a bir süre verdik. Ayrıca Katar kulübü adına gelen menajerler de çok ciddiydi. Ama daha sonra parayı yatırmadılar ve bu transfer olmadı. Benim bildiğim, Yattara için bizi verecekleri bonservis bedelinden daha ucuza bir adam buldukları ve transferin bu nedenle gerçekleşmediği. Ayrıca aldıkları adama da Yatara'ya yılda vereceklerinden çok daha az para verecekler. Sonuçta Yattara şu anda bizim takımımızın oyuncusu ve takımın başarısı için elinden geleni yapacaktır" diye konuştu.
"HAYALİMDEKİ FUTBOLCU ADEBAYOR"
Şener, hayalindeki futbolcunun Adebayor olduğunu da belirterek, "Son Fenerbahçe maçında da gol atan Arsenal'in forveti Adebayor'u çok beğeniyorum. Ayrıca aynı takımda forma giyen bizim Song'un yeğeni Alex Song da çok iyi. Demek ki bunları genç yaşta toparlamak lazım. Bu paralarla transfer çok zor birşey. Biz de gençleri daha önceden takımımıza kazandırabilmek için Karadenizspor'u kurduk. Ama buradaki tüm takımlar bizim. 61 nolu futbolcuları ben de çok istiyorum, ama olmayınca olmuyor. Bu nedenle transfer yapmak zorunda kalıyoruz" dedi.
"FUTBOL SONUÇ OYUNU, DANS GÖSTERİSİ DEĞİL"
Şener, futbolun sonuç oyunu olduğunu da belirterek, "Futbol sonuç oyunu, dans gösterisi değil. Lider olunca tüm eleştiriler bitiyor. Ligde Antalya'da, Konya'da kötü oynadık ama üç puanı aldık. Sonuçta eleştiri gelmedi. Bizim ligde bulunduğumuz yer, diğer takımların ekonomik konumlarına ve şehirlerine bakıldığında çok farklı. Eğer onlar bir galibiyetle üç puan alıyorsa, bize üç buçuk puan filan yazılmalı. Şehrimizin ekonomik yapısına bakıldığında çok önemli başarılara imza atıyoruz" diye konuştu.
"TRABZON'DA KİMSE KRİZİN FARKINDA DEĞİL"
Ekonomik krizin herkesi olduğu gibi kendilerini de etkilediğini söyleyen Şener, "Sadece dünyada değil, Türkiye'de de şu anda bir ekonomik kriz var. İşin kötü tarafı Trabzon'da kimse bunun farkında bile değil. Ama biz bir takım tedbirler alıyoruz. Kimse işin bu bölümüyle ilgilenmiyor. Bir iki ay sonra herkes bu krizin boyutlarının farkına varacak. Biz son birkaç ay içerisinde birkaç sponsor bulduk ve gelirlerimizi artırdık. Onun için sıkıntıyı az zararla atlatırız diye düşünüyorum" şeklinde konuştu.
"KRİZ OLACAĞINI BİLSEYDİM AZ TRANSFER YAPARDIM"
Şener, dolar ve Euro'nun artışıyla çok fazla zarar etmediklerini de ifade ederek, "Yabancı futbolcuya, 'Ben seninle Euro üzerinden anlaştım ancak kriz var sana İspanyol Pezosu vereceğim' diyemezsin. Ama aynı şekilde Türk Lirası anlaştığın futbolcu da, 'Euro ve Dolar çok artıyor, aldığım fiyatı tekrar görüşelim" diyemez. Bu bir denge meselesi. Bu dengeye bakıldığında çok bir zararımız yok. Ama bu krizi daha önceden bilseydim veya biri bana söyleseydi, Karadenizspor'u kurmazdım, stadı yapmazdım, az transfer yapardım. Dolayısıyla çok küçülürdüm. Krizin bu boyutlara ulaşacağını kim bilse bu kadar icraata girmezdi. Ama bizi bırakın Amerika ve Türkiye devletleri bile bu krizi bilemedi. Biz de Digitürk'ten dolar üzerinden para alıyoruz ama hiç artmıyor. Fikslenmiş orada duruyor. Bu konuda bazı girişimlerde bulunmak da Federasyon'un görevi" diye konuştu.
"FEDERASYON İLE İLİŞKİLERİMİZ ÇOK SERT GİDİYOR"
Şener, TFF ilişkilerinin çok sert gittiğini de vurgulayarak, "Ben kurullarda Trabzonlu insanların olmasını istedim ama bunu taraf tutsunlar diye istemedim. Bir başkan olarak bu konuda konuşmam şık olmayacak ama insanların bunları bilmesinde yarar var. Geçen senenin son maçında bir gözlemci arkadaş gönderiyorlar ve bu gözlemci için, 'Fenerbahçe orijinli' diyorlar. Bu sezon ise Galatasaray maçında yine aynı adam. O maçta da, bu maçta da bir sürü ceza aldık. Ali Sami Yen'de bu sezon oynanan maçta bizim bin seyircimiz var, Galatasaray'ın 20 bin. Onlar 20 bin seyirci ile 90 bin YTL ceza alıyor, biz bin seyirci ile 50 bin YTL ceza alıyoruz. Nedeni ise o maçtan sonra verdiğimiz demeçler. Güya bizden intikam alıyorlar. Gözlemciler kurulu başkanı Fenerbahçe'nin eski menajeri. O kurulda da bizden birisi olsun dedik, olmadı. Ceza'da olsun, Tahkim'de olsun, Uyuşmazlık'ta olsun dedik, olmadı. Orada görev yapanların hepsi, 'Abi biz burdayız' diyor ama yalan. Ayrıca Tahkim Kurulu bizim, 'Yeni yayın gelirleri' düzenlemesine itiraz için yaptığımız müracaatı reddetti. Ama eğer sezon boyunca iyi puanlar alırsak, orada verilen garanti paradan daha çok kazanabiliriz" dedi.
"FATİH TERİM'E YAPILANLAR HAKSIZ"
Fatih Terim'e yapılan eleştirilerin çok haksız olduğunu da söyleyen Şener, "Bence Fatih Terim'e yapılanlar haksız. Tek başına milli takımı yüklenmiş götürüyor. Yaptığı çok zor bir iş ve geçmişte başarıları var. Bu sene bir iki kötü şey oluyor, hemen ters demeçler veriliyor. Futbolda ne yazık ki her şey çabuk unutuluyor. Hocalıkta ne kadar başarılı olursan ol, hemen unutuluyorsun. Mesela bizim Şenol hoca. Milli takımı tarihinde sadece bir kez Dünya üçüncüsü yaptı, ama hemen unutuldu" diye konuştu.
"MENAJERLERİ DOLAR OLARAK GÖRÜYORUM"
Şener, 93 - 94 sezonundan sonra futbolda menajerlerin payının arttığını da belirterek, "Menajerlere çok para ödüyoruz. Bizim buraların diliyle, Lazca, "Darlanıyorum". Menajer görünce sanki Dolar görüyorum, hizmet görmüyorum. Eskiden onlar yoktu. Biz futbolcunun annesiyle, babasıyla ve abisiyle konuşurduk. Belki doğru olan menajerlerle çalışmak ama ben futbolcuları temsil ettiklerine inanmıyorum. Bir de bütçe artık çok büyüdü. Biz de o bütçeyi yakalamaya çalışıyoruz. Yaklaşık 40 - 50 Milyon YTL gelirimiz var. HES projesini de alabilirsek, bizden sonra gelecek olan nesiller yetenekleri varsa bu kulübü kimseye muhtaç olmadan yönetirler. Bizim istediğimiz kulübü borçsuz bırakmak. Yıllar önce biz yöneticilik yaparken kapıda bir araba, bir minibüs ve bir 'Magirus' marka otobüsümüz vardı. Şu anda ise sayılarını bilmiyorum ama 3 - 4 tane otobüsümüz, 10 - 15 tane arabamız var. Bunun dışında borsaya her yıl ödenen temettüler nedeniyle sıkıntı çekiyoruz. Onu bir şekilde düzeltmeye çalışacağım. Borsadan çekilmekten ziyade, hisseleri elimize almaya çalışacağız. Borsaya açıldıktan sonra 10 katlı bina yapsak güzel olurdu ama futbolcu aldık. Dolayısıyla para hemen bitti" şeklinde konuştu.
"TRABZON HALKININ TEK SOSYAL DAYANAĞI FUTBOL"
Trabzon halkının tek sosyal dayanağının futbol olduğunu söyleyen Başkan Şener şöyle konuştu, "Akyazı'da belli bir dönüm deniz dolacak ve onun üstüne de 'Yap - işlet - devret sistemi' ile Avni Aker Stadı ve yanındaki arazi verilerek, o tesisin yapılması istenecek. Bu olaya parasal olarak bakarsak, Avni Aker ve yanındaki arazinin verilmesiyle elde edilecek gelir Akyazı'daki tesisi yapmaya yetmiyor. Bu konuda iki firma ile konuştuk ama iki firma da, 'Devlet en azından oradaki dolguyu yapmalı' diyor. Devlet sosyaldir. İstanbul için en önemli proje Marmaray'dır, Güneydoğu için Aktütün Karakolları'nın yapılmasıdır, Diyarbakır için çevre yolu, Ankara için su getirilmesidir. Trabzon için ise en önemli şey stat yapmaktır. Bu halkın tek sosyal dayanağı futbol. O zaman Maliye Bakanlığı bütçeden Trabzonspor stadının yapılması için para ayırmalı."
Şener, son olarak Trabzonspor camiasının kenetlenmesi gerektiğini de belirterek, "Biz kenetlendikten sonra başaramayacağımız hiçbir hedef kalmaz. Bu sezon da takım olarak çok iyi yoldayız ve daha iyi olacağımızı düşünüyorum" diye konuştu.