Niğde
Niğde ili, Türkiye Cumhuriyeti'nin İç Anadolu Bölgesiinde yer alan bir ildir.
Hititler devrinde Niğde bölgesi Nakita isimli bir yerleşme merkeziydi. Zayıf bir rivâyete göre de Niğde ismi, ilk çağ isimlerinden Cadyna'dan gelmektedir. İslâm müelliflerinin eserlerinde ise Niğde için Nekidâ, Nekide olarak bahsedilir.
Kentin en eski adının Nahita veya Nekide olduğu sanılıyor. Bu addan ilk önce ünlü tarihçi İbn Bibi bahsetmiştir. 14. yüzyılda Nakide kelimesi Nikde, Nigde okunacak şekilde yazılmış, Cumhuriyet döneminde de Niğde şekline çevrilmiştir.
On üçüncü asrın ilk yarısında Türkiye'nin büyük şehirleri arasında yer almıştır.
Coğrafi Konum
Niğde Orta Anadolu’nun güneyindedir. Üç tarafı Toroslar’ın genç kıvrım dağları ile çevrilidir. Batı ucunda ise Konya ovası ile birleşik Emen ovası yer alır. Jeolojik yapıya volkanik tüfler ve bazalt akıntıları hakimdir. Ovalarda ise egemen olan yapı alivyonlardır. Karasal iklim kuşağındadır. Doğal bitki örtüsü dağlık alanlarda çam ve köknar, çay ve gölet kenarları da söğüt ve kavak ağaçlarıdır. Düzlükler ise otsu bitkilerle kaplıdır. Meyve üretimi bol ve çeşitlidir.
Niğde'de sosyal hayat
Nüfus
2000 yılı nüfus sayımına göre toplam nüfûsu 348.081 olup, 126.812'si il ve ilçe merkezlerinde, 221.269' i köylerde yaşamaktadır. Yüzölçümü 6485 km²'dir.
Mahallî Kıyâfet
Kadınlar biri günlük ev elbisesi diğeri kişilik denen husûsî günlerde giymek üzere bulundurdukları iki türlü elbise giyerler. Başlarına yazma örter, boyunlarına değirme alır, üzerlerine bindallı giyerler. Ayağa ise kaloş kundura giyilir.
Erkekler başlarına püsküllü fes giyerlerdi. Gövdeye yakasız mintan ve bunun üzerine cepken giyilirdi. Cepken kolsuzdur. Omuz başları kol gibi uzanır. Göğsü işlemelidir. Şalvarın cep ağızları ve yanları işlemelidir. Çoraplar yünden ve ayağa ise kaloş ayakkabı, yemeni veya çarık giyilirdi.
Mahallî Oyunlar
Niğde ili halk oyunları ve halk türküleri bakımından da çok zengindir. Müzik; yumuşak, içli ve coşkuludur. Niğde'de “Halay”a Alay denir ve en çok tutunan oyundur. Diğer oyunları ise; Niğde bağlarıÇekin Alay Düzülsün. Hop Cilveli, Hop Dündarlı, Develi, Ansam, Hora, Tombili, Ufacık, Menberli,Sarıyıldız,Naciye ve Kanacaktır.
Niğde'nin yemekleri
Niğde tavası, saç kavurma, tandır ve çanak fasulyesi, zomu, mangır çorbası, oğma çorbası, öfeleme çorbası, düğcük çorbası, yoğurtlu çorba, sütlü çorba, nohutlu çorba, pancar çorbası, erişte pilâvı ve çorbası, tarhana çorbası, kuskus pilavı ve çorbası, üzüm baranası, kabak köftesi, kabak musakkası, ditme, tirit, söğürme, valu söğürme, tatlı havu, ayvan baranası, soğan yahnisi, ekkabağı, mumbar dolması, papara, yumurtalı taze fasulye, kaygana ve kaşık kayganası en meşhur yemeklerindendir.
Niğde'nin özel tatlıları
Höşmeri, Halveter, Kaygana, Pekmez, Aşüre, Zerde, Sarıburma, Tatlı Dürümü, Hurma Tatlısı, Kaşık Kayganası,İrmik Tatlısı, Halka Tatlı, Kuru kayısı tatlısı, Tulumba tatlısı, incir tatlısı, köfter tatlısı, cimcik tatlısı.
Turistik yerleri
Niğde ili tarihî eserleri ve tabiî güzellikleri bakımından zengin iller arasında yer alır. Selçuklu devri Türk eserleri bakımından Konya, Kayseri ve Sivas'tan sonra gelir. Bakımsızlık yüzünden birçoğu yıkılmıştır.
Alâaddin Camii
Birinci Alâaddin Keykubâd zamânında Niğde Sancakbeyi Zeyneddin Başara tarafından 1233'te yaptırılmıştır. Selçuklu sanatının günümüze kadar en iyi korunmuş eserlerinden olup, mihrap ve minberi çok güzel bir sanat âbidesidir. Niğde'nin en eski camisi olup Mîmar Sıddık bin Mahmud ve kardeşi Gazi yapmıştır. Sarı ve kül renkli kesme taştan yapılan câminin doğu kapısı son derece güzel geometrik motiflerle süslüdür. Cami süslemeleri bakımından Selçuklu devrinin en kıymetli eserlerinden biridir. Damalı minaresi camiye ayrı bir güzellik katmaktadır. Caminin kapısı yılın belli bir zamanında sabahın ilk ışıklarının kapıya vurmasıyla kapıda bir kız silüeti görülür. Rivayete göre caminin mimarı hükümdarın kızına aşık olur ve kızın güzelliğini motiflere işler.
Sungur Bey Câmii ve Türbesi
Moğol asıllı Sungur Bey tarafından 1335'te yaptırılmıştır. On sekizinci asırda geçirdiği yangından sonra yeniden yapılmıştır. Mîmarî özelliği ve taş işçiliği şahane olan caminin süslemeleri çok zengindir. İlk yapıldığında iki minareliydi. Caminin yanında Sungur Bey'e ait sekiz köşeli bir türbe vardır.
Paşa Camii
On beşinci asra ait Osmanlı eseridir. Ali Paşa tarafından yaptırılan camiyi oğlu Murad Paşa genişletmiştir. 1909'da tamir gören caminin yanında türbe ve çeşme vardır.
Şah Mescidi
Sungur Bey Camii yakınında olup 1413'de yaptırılmıştır. Kare plânlı bir camidir.
Hanım Camii
Alâaddin Tepesi'nin doğusunda olup 1452'de yapılmıştır. Arife Hanım tarafından tamir ettirildiği için Hanım Camii olarak bilinir. Karamanoğulları devri eseridir.
Dışarı Camii
On altıncı asır Osmanlı eseridir. Tek kubbelidir. İnce işçilikli ve sedef kakmalı minber Sungur Bey Camiinden getirilmiştir.
Ulu Cami
Bor ilçesindedir. Karamanoğlu Alâaddin Bey tarafından 1410'da yaptırılmıştır. Cami dikdörtgen biçimindedir.
Gedelli Köyü Camii
Ulukışla ilçesine bağlı Gedelli Köyündeki yeni görünümlü cami yapılan araştırmalara göre aslında 730 yıllık bir geçmişe sahip. Bu da o bölgedeki yerleşimin ne kadar eski ve köklü olduğunu göstermektedir.
Ak Medrese
Karamanoğlu Alâaddin Ali Bey tarafından 1409'da yaptırılmıştır. Adını kapısındaki beyaz mermerden alır. Selçuklu mîmarî tarzının çok güzel bir örneğidir. Ali Bey Medresesi de denir. 1936'da restore edildikten sonra arkeoloji müzesi olarak kullanılmaktadır. Geometrik motiflerle süslü giriş kapısı çok güzeldir.
Hüdâvend Hatun Kümbeti
Moğol İlhanlı valisi Sungur Bey zamânında, Dördüncü Kılıç Arslan'ın kızı Hüdavend Hâtun tarafından 1312 senesinde yaptırılmıştır. Sekizgen plânlı yapı içten kubbe, dıştan piramit çatı ile örtülüdür. Doğusunda bulunan taçkapı yıldız geçmeler ve çeşitli motiflerle süslenmiştir.
Gündoğdu Türbesi
Hüdavend Hatun Kümbetinin yanındadır. 1344'te ölen Hakkı Besvap için yaptırılmıştır. Kare plânlı yapı içten kubbe, dıştan piramit çatı ile örtülüdür. Türbenin kapısı geometrik, bitki ve örgü motiflerinden meydana gelen kuşaklarla çevrilidir.
Sungurbey Kütüphanesi
Emîr-ül-ümerâ Seyfeddîn Sungur Ağa tarafından 1335 senesinde yaptırılmıştır. Günümüzde İl Halk Kütüphanesi olarak kullanılmaktadır.
Niğde Kalesi
Selçuklu Sultanı Birinci Alâaddin Keykubat yaptırmıştır. Selçuklu ve Osmanlı devirlerinde onarım gördüğü kitabe ve motiflerden anlaşılmaktadır. En son Fatih devrinde İshak Paşanın emriyle tâmir ettirilmiştir. Safevî ve Akkoyunlu tehlikesi sona erince kale tamir ettirilmemiştir. Bugün kale ve onu çevreleyen üç sıra halindeki surlardan pek azı kalmıştır.
Gedelli Kalesi
Gedelli Köyüne hangi yoldan giderseniz gidin karşınızda asırlara, meydan okumuş, bir çok tarihi olaya şahitlik etmiş ve şu an köyün bekçisi gibi hala dimdik ayakta duran kale, aslında büyük bir kayadır. Bu kayanın üzeri çok geniş olduğundan yerleşime elverişli olduğundan eski yerleşmeler görülmektedir.
Niğde Müzesi
1976'da yapılmıştır. Antik Çağa ait eserlerle, Selçuklu ve Osmanlı devrine ait 12 bin eser sergilenir. Akmedrese de müze olarak kullanılmaktadır.
Tyana Harabeleri
Bor ilçesinin Kemerhisar bucağı yakınındaki şehir kalıntıları, Hititlere ait ve M.Ö. 2000 yılında önemli bir merkez olan Tuvana şehrine aittir.
Göllüdağ Harabeleri
Niğde'nin 40 km kuzeyinde Bozköy ve Kömürcü köyleri arasında Göllüdağ'da bir Hitit şehridir. Şehir kalıntıları 3 km2dir ve surlarla çevrilidir. M.Ö. 8. asırda yangın neticesi yıkılmış ve bir daha yapılmamıştır. Savaş ve tapınak kalıntıları vardır.
Kaya Kilise ve Manastırlar
Roma ve Bizans devrinde Ihlara Vadisinde kayalara oyulmuş kilise ve manastırlar olup, bâzısı bir saatte gezilecek kadar büyüktür.
Su Kemerleri
Kemerhisar-Bahçeli kasabaları arasında Roma devrinden kalma su kemerleridir.
Roma Havuzu
Bahçeli kasabasındadır. Etrafı mermerle çevrili Roma devrine ait bir havuzdur.
Eski Gümüşler Manastırı
Niğde'ye 8 km mesafede Gümüşler kasabasındadır. Roma devrinde yapılmıştır.
Demirkazık Tepesi
Çok güzel manzaraları olan bu dağ yaz ve kış ayrı güzelliklere sahiptir. Kayakevinin bulunduğu bu dağ, kış sporlarına müsâittir. Dağcılık tesisleri ve alabalık üretme çiftliği vardır.
Köşk
Bor ilçesinin Bahçeli kasabasında yeşillik ve sulak bir mesire yeridir.
Keten Çimeni
Suyu bol, manzarası güzel ve yeşil bir yayladır.dağda bulunur ama yüksek değildir.çok büyik bir yayla olup düzlüğü de türkülere ilham kaynağı olmuştur.gerçekten çok verimlidir üzerinde elma ve patates yetiştirme imkanı vardır.niğde de bulunan en biüyük yüz ölçümüne sahip yayladır.kimi araştırmalara göra üzerinde yaşayan insan sayısı 10.000 i aşmıştır.
Değirmenli damlataş mağarası
Kasaba olduktan yaklaşık üç yıl sonra Ali Öztekin tarafından bulunmuştur. Sulardan oluşan sarkıtlarla ve elektrikli aydınlatmasıyla Görülmeye değer bir tarihi eserdir.
Öküz Mehmet Paşa Kervansarayı
Ulukışla ilçesinde yer almaktadır. 1615-1616 yıllarında Osmanlı sadrazamlarından Mehmet Paşa tarafından inşa ettirilmiştir. Osmanlı İmparatorluğundan günümüze kadar yaşayan en büyük kervansaraylardan olma özelliğini taşımaktadır. 2006-2007 yıllarında Kayseri Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından restore edilmiştir...
Hasaköy Kilisesi
Tarihi 1200lü yıllara dayanan kilise Niğde'ye 40 km. uzaktaki Hasaköy Köyü'nün Merkezinde bulunmaktadır.Kilise içinde tarihi işaretler ve hristiyanlığa ait resimler bulunmaktadır. Bakımsızlıktan dolayı bazı yerleri çökmüştür. Yukarı katına çıkan merdivenin yıkılması sonucunda yukarı kata erişim yapılamamaktadır.2008 yılının sonbaharında tekrar tamirine başlanan kilisenin onarımı devam etmektedir. Ayrıca bu kilisenin devamı olarak bir Kilise daha bulunmaktadır.