SARA (EPİLEPSİ) NÖBETİ'NDE İLK YARDIM
Hemen hepimiz sokak ve caddelerde, kalabalık ortamlarda veya işyerlerimizde aniden yere düşen, vücudunda yaygın kasılma ve titremeler gözlenen, ağzından tükürük benzeRi köpüklü salgılar çıkaran kişiler görmüşüzdür.
Böyle kişilerin etrafında biriken insanların konuşmalarından anladığımız kadarıyla, ortada sara nöbeti geçiren birisi vardır.
Gerçekte sara dediğimiz rahatsızlık, tıp diliyle epilepsi adı verilen beyindeki sinir hücrelerinden bir bölümününm diğerleri ile koordineli olarak çalışmayarak kendiliklerinden bir takım uyarılar üretmeleri sonucu oluşan bir sinir sistemi hastalığıdır.
Epilepsi nöbetleri esnasında, merkezi sinir sistemindeki koordinasyon bozukluğu nedeniyle bir takım organlar istemsiz olarak fonksiyon gösterirler. Kol vebacaklarda kasılmalar, çene kaslarında kasılma gelişebilir. Buna bağlı olarak kişi dilini ısırabilir, solunuma yardımcı kaslardaki kasılmalar soluk alma vermede düzensizlik yaratır, idrar tutmayı sağlayan kaslarda gevşeme oluştuğu için idrar kaçırma gözükür. Bilinç kaybolur ve buna bağlı olarak her türlü bilinçli algı kapanır.
Bu durumdaki bir kişinin karşı karşıya olduğu en büyük tehlike, hava yolunda gelişebilecek bir tıkanma yüzünden solunum durması ve kasılmalar sırsındaki istemsiz kas hareketleri yüzünden vücuttaki hareketli organlarda yaralanmalar meydana gelmesidir.
Nöbet geçiren kişiyi bu tehlikelerden korumak için;
1- Hava yolunu, başı alından geriye bastırarak açık tutmak,
2- Eğer çene kaslarındaki kasılma yüzünden çenesi kilitlenip kapanmadıysa ağız çene içine sert olmayan bir cisim sokmak, (rulo haline getirilmiş kumaş havlu gibi)
3- Başını yere çarpmasını engellemek için diğer el ile sabit tutmaya çalışmak,
4- Etraftaki kesici delici cisimleri uzaklaştırarak kol ve bacaklarını yaralamasını önlemek gereklidir.
Epilepsi nöbeti başladığı gibi kendiliğinden sonlanır. Nöbet sonrası kişi gevşemiş ve bilinci bulanık halde olur. Bazı durumlarda uykuya bile kalbilir. Nöbet bittikten sonra kişiyi en yakın sağlık kurumuna götürmek veya 112’ yi arayarak sağlık ekibinin olay yerine gelmesini sağlamak doğru bir davranıştır.
Bu tür olaylarda, etrafta toplanan insanların nöbet geçiren kişinin ağzına kaşık, anahtarlık, tahta cisimler sokmaya çalışması, soğan koklatması, kişiyi suyla ıslatması, kol ve bacaklarına bastırarak kasılmaları önlemeye çalışması sık karşılaşılan ama hiçbir faydası olmayan hatalı davranışlardır.
Bu tür yaklaşımları engellemek bile nöbet geçiren kişiye daha fazla yarar sağlayacaktır.
KALP KRİZİ'NDE İLK YARDIM
Kalp krizi geçiren bir kişiyle karşılaşmak, ilkyardım hakkında bilgisi olmayan herkes için sarsıcı bir deneyimdir. Öncelikle kişinin kalp krizi geçirdiğine ikna olmak, bu nedenle en sık karşılaşılan belirtileri ayırtetmek gerekir.
Kişinin soğuk, soluk ve nemli bir cildi varsa, bilinci kapalı ise, şiddetli göğüs, sırt veya omuz ağrısından şikayet ediyor ise, kaygılı ve sıkıntılı bir ruh halinde ise, tansiyonu düştüğü için ayakta durmakta güçlük çekiyorsa, solunumu düzensizleşmiş ve sıklaşmış, nabzı hızlanmış ise kalp krizinden şüphe edilmelidir.
Bu durumdaki bir kişiye yaklaşım, olay yerine derhal bir sağlık ekibi çağrılması ile beraber yürütülmelidir.
İlk olarak kişiyi sakinleştirmek, hareket etmesine izin verilmeden bulunduğu yerde yatar pozisyona getirmek, kravat, düğme, kemer, fular gibi aksesuarları gevşetmek veya çıkarmak, temiz hava almasını sağlamak için etraftaki olası kalbalığı dağıtmak iç mekanda ise pencere kapı açmak, hiçbirşey yemesine ve içmesine izin vermemek, eğer varsa daha önceden kullandığı veya yanında taşıdığı ilaçları dışında hiçbir ilaç vermemek gerekir.
Kriz geçiren kişinin sağlık ekibinin ulaşması mümkün olmayan bir yerde bulunması halinde, kişi aynı pozisyonda derhal en yakın sağlık kurumuna taşınmalıdır. Kesinlikle yürütülmemelidir.
Kapl krizi; geçiren kişi için hayati tehlike arzeden ciddi bir durumdur. Böyle bir durumda gerekli eğitimi almamış insanların ilkyardım uygulamalarından olan suni solunum ve kalp msajını uygulamaları son derece yanlıştır. Kişinin solunum ve dolaşımını doğru bir şekilde değerlendirip gerekli uygulamayı yapmak, özel bilgi ve beceri gerektirir.
Bu yüzden ilkyardım eğitimi almamış kişilerin olaya müdehaleye yaklaşımları buradaki bilgilerle sınırlı kalmalıdır