Tanı nasıl konulur?
Bir doktor ataklarınızın sıklığını, süresini, ciddiyetini ve karakterinin hikayesini değerlendirdikten sonra işitme kaybınızın süresini, değişip değişmediğini, çınlama veya dolgunluk hissinizin olup olmadığını, bunun tek veya çift taraflı olup olmadığını belirleyecektir. Size geçmişte frengi, kızamık veya diğer ciddi enfeksiyonları geçirip geçirmediğiniz, gözünüzde bir iltihap olup olmadığı, bağışıklık sisteminde bozukluk veya allerjinizin olup olmadığı veya geçmişte bir kulak ameliyatı geçirip geçirmediğiniz sorulabilir. Genel sağlığınız, şeker hastalığınız, tansiyonunuz, yüksek kolesterolünüz, guatrınızın, nörolojik veya duygusal problemlerinizin olup olmadığı da sorulabilir. Bazı durumlarda bu problemlere yönelik testler yapılabilir. Kulak ve baş boyunun diğer yapılarının fizik muayenesi ataklar haricinde normaldir.
İşitme testi olan Odiometrik muayene, etkilenen kulaktaki işitme kaybını gösterir. Etkilenen kulakta konuşma ayırt etme yeteneği (hastanın “git “ ve “bit “ gibi benzer kelimeler arasında ayırım yapamaması.) etkilenmiş olabilir. Denge fonksiyonunu değerlendirmek için ENG (elektronistagmografi) uygulanabilir. Bu karanlık bir odada yapılır. Kayıt elektrotları göze yakın yerleştirilir. Elektrodlardan çıkan kablolar kalp monitörüne benzeyen bir makineye bağlanır. Sıcak ve soğuk su, yada hava yavaşça her iki kulak kanalına uygulanır. Göz ve kulak, sinir sistemi sayesinde birlikte çalıştıkları için denge sistemi ölçümünde göz hareketlerinin ölçümü kullanılır. Hastaların yaklaşık %50 sinde etkilenen kulakta denge fonksiyonu azalmıştır. Denge sistemini değerlendirmek için rotasyon testi veya denge düzlemi gibi diğer denge testleri de uygulanabilir.
Uygulanabilecek diğer testler:
Elektrokokleografi (EcoG) bazı Meniere hastalarında iç kulaktaki artmış sıvı basıncını gösterebilir. İşitsel beyin kökü cevabı(ABR)işitme siniri ve beyin yollarının bilgisayarlı testidir.
BT (bilgisayarlı tomografi ) ve MRI (manyetik rezonans görüntülemesi) işitme ve denge siniri üzerinde meydana gelen tümörü belirlemek için gerekebilir. Bu tümörler nadirdir ancak Meniere'e benzer semptomlara sebep olurlar.
Doktor hangi tedavileri önerecektir?
Diet ve tedavi:
Az tuzlu diyet ve bir diüretik (suyu vücuttan atılımını sağlayan ilaç ) Meniere hastalarında atak sıklığını azaltabilir. Diüretikten tam verim alabilmek için tuzu kısıtlamanız ve ilacınızı belirtildiği şekilde düzenli almanız çok önemlidir.
Yaşam biçimi:
Kafein, sigara ve alkolden uzak durun! Düzenli uyuyun ve iyi beslenin. Fiziksel olarak aktif olun ama gereksiz yorgunluklardan kaçının. Meniere hastalığında stres, baş dönmesi ve kulak çınlamasına sebep olabilir. Stres den uzak durun.
Önlemler:
Eğer uyarmaksızın baş dönmeniz olursa, araç kullanmayın çünkü araç kontrolündeki başarısızlığınız, siz ve diğerleri için tehlikeli olabilir. Güvenlik için yüzmeden, merdivenlerden, yapı iskelelerinden vazgeçmeniz gerekebilir.
Cerrahi ne zaman tavsiye edilir?
Eğer baş dönmesi atakları konservatif çözümlerle kontrol edilemiyorsa ve ataklar günlük işleri kısıtlıyorsa aşağıdaki cerrahi işlemlerden biri tavsiye edilebilir:
1) Endolenfatik şant (iç kulak sıvısının boşaltılması) veya dekompresyon (basıncın azaltılması) işlemi işitmeyi koruyan bir kulak ameliyatıdır. Vakaların 1/2-1/3’ünde baş dönmesi ataklarının kontrolu sağlanır. Ancak hiçbir hastada bu kontrol kalıcı değildir. Diğer işlemlere kıyasla daha kısa sürer.
2) Vestibüler nörektomi denge sinirinin iç kulağı terkedip beyine girdiği yerde kesilmesi işlemidir. Baş dönmesi atakların büyük bir kısmı bu ameliyatla tedavi edilebilir ve vakaların çoğunda işitme korunulur.
3) Labirentektomi ve işitme sinirinin kesilmesi : Bir tarafın iç kulağndaki işitme ve denge mekanizmalarının harap edilmesidir. Meniere hastasının etkilenmiş olduğu kulağı çok az duyuyorsa bu yöntem tercih edilebilir. Genellikle baş dönmesi atakları kontrol altına alınır.
Diğer ameliyatlar ve tedaviler de bazı durumlarda tavsiye edilebilir. Cerrahi tedavi gerekli görülüyorsa, cerrahınızla riskleri ve kazanacaklarınızı tartışmalısınız. Her ne kadar Meniere hastalığının tedavisi yoksa da hemen hemen her vakada baş dönmesi kontrol altına alınabilir.