ALERJEN
Alerjik reaksiyonlara neden olan maddelere "alerjen" denir. Bu maddeler solunum yolu ile alınabildiği gibi, ciltten temas ya da yiyecek şeklinde ağızdan da alınabilir. Bu maddeler alerjik reaksiyon gelişebilmesi için vücuda daha önceden girmiş olmaları gerekir. Yani vücudun bağışıklık sisteminin bu maddeyle daha önce karşılaşması ve bunlara duyarlı hale gelmesi gerekir. Daha sonraki karşılaşmalarda çok hızlı bir şekilde reaksiyonlar gelişir. Reaksiyon gelişiminden de vücuttaki mast hücrelerinin alerjenler aracılığı ile parçalanması ve içinden "histamin" denilen maddenin çıkması sorumludur. Aşağıda özellikle solunum yolu ile alınan ve en sık karşılaşılan alerjenler verilmiştir.
AKAR (MITE)' LAR
Ev tozlarının miktarı evin yerine, bulunduğu yerin iklimine, deniz seviyesinden yüksekliğine göre büyük oranda değişir.Evden eve (bir çiftlik evi ile apartman dairesi aynı değildir.) veya bir evin farklı odalarında da değişkenlik gösterebilir(banyo ile yatak odası bir değildir).Fakat değişmeyen bir şey vardır ki ev tozları bir allerjen deposudur.Ev tozları içinde allerjiye sebep olan etken mite (akar) dediğimiz ev tozu böceğidir. Akarlar küçük örümcek benzeri canlılardır ve gözle görülemezler. Ortalama 0.3 mm. uzunluğundadırlar.Ev tozları içinde yaşayan ve solunum yolu allerjileine neden olan iki önemli akar türü vardır.Dermatophagoides pteronysinnus ve Dermatophagoides farinea bunların latince adlarıdır.Akarlar insanların deri döküntüleri ile beslenirler.Başlıca yatak içinde (yastıklar,yatak,yorgan vs.) yaşarlar, çünkü deri döküntülerinin en çok bulunduğu yer buralarıdır.Depo, silo gibi yerlerde de yoğun olarak bulunurlar.Akarların dışkılarıda allerjiktir. Yataklardan alınan bir gram tozda 2000 ile 15000 arasında akar bulunabilir. Ev tozu akarlarına karşı olan allerji; astma ve rinit, nadirende konjonktivite yol açar. Yakınmalar özellikle uykudan uyanınca başlar. Belirtiler yıl boyu sürer ancak sonbahar ve kışın kötüleşme gösterebilir.
POLENLER
Polen bitkilerin erkek tohumudur.Bitki türlerine bağlı olarak çok farklı şekilleri olan ince taneciklerden meydana gelir.Ortalama boyutu 0.05 mm'dir.Bu da çıplak gözle görülemeyeceği anlamına gelir.Polen tanecikleri birçok allerjik protein içerirler.Bu taneciklerin küçük ve ince olanları rüzgar yolu ile dağılırlar.(anemophilus polenler), daha büyük olanları ise böceklerle taşınırlar.(entemophilus polenler) Rüzgarla dağılan polenler daha allerjeniktirler ve geniş alana yayılabilirler.Bu nedenle bu polenlere karşı allerjisi olan kişilerin çevrelerinde bitkiler olmadığı halde şikayetleri ortaya çıkabilir.
Böceklerle dağılan polenler parlak renkli ve güzel kokulu (böcekleri cezbetmek için) çiçekleri olan bitkiler tarafından küçük miktarlarda üretilirler.Dağılım yolu sebebiyle atmosferde bulunmazlar ve küçük miktarda üretildiklerinden bu polenlere karşı az sayıda insan allerjiktir.Polen allerjisine yol açan başlıca üç bitki ailesi vardır.Bunlar çayır otları, ağaçlar, yabani otlardır.Allerji hastaları havadaki polen konsantrasyonunun belli bir düzeyi geçmesinden sonra allerjik belirtiler gösterirler.Bu polen konsantrasyonu türlere göre değişmekle beraber havada her metreküp te 10-20 tanecik olarak hesaplanmıştır.
Ağaçlar Ocak-Mayıs arası, çayır otları Mayıs-Temmuz arası, yabani otlar Temmuz-Ekim arası polen verirler. Polenlere karşı olan allerji allerjik rinit, allerjik konjunktivit, allerjik astma ve akut ürtiker şeklinde ortaya çıkabilir.Yakınmalar sadece yılın belli zamanlarında olur ve diğer aylarda kişi tümü ile sağlıklıdır.
KÜF MANTARLARI
Küf mantarları gözle görülmeyen allerjik etkisi olan sporlar üretirler.Renkleri türden türe değişir.Ev dışında (çürüyen bitkiler üzerinde veya havada) bulunabilecekleri gibi ev içinde (evin güneş görmeyen nemli yerlerinde) de bulunabilirler.Polenler gibi atmosferdeki spor sayısı hava koşullarına bağlıdır.Havanın sıcak ve nemli olduğu zamanlarda, örneğin yazın sonlarına doğru ve erken sonbaharda en fazladır.
ALERJİ
Allerji kişilerin aslında zararlı olmadıkları halde bazı maddelere karşı aşırı reaksiyon göstermesidir.Bizi zararlı organizmalara
karşı koruyan bağışıklık sistemimiz görevleri istilacıları (antijenleri) zararsız hale getirmek olan vücut savunmacılarını (antikorlar) üretir.
Normalde vücudumuzu koruyan bağışıklık sistemi bazı insanlarda zararlı olmayan birtakım maddelere de aşırı yanıt verir. Bu reaksiyonlara
aşırı duyarlılık ya da allerji adı verilir.Allerjik reaksiyona yol açan antijene de allerjen adı verilir.Allerjik reaksiyonlar tek tip değildir, birçok yolla ortaya
çıkarlar, vücudun değişik bölümlerinde meydana gelebilirler ve çeşitli şiddette olabilirler.
İmmün (bağışıklık) sistemimiz iyi bir belleğe sahiptir. Yaşamımızın başlangıcında organizmamız yabancı maddelerle karşılaştığında immun sistem onları tanımayı ve belleğine almayı öğrenir.Ardından yabancı maddelere (antijenlere) karşı antikorlar üreterek yanıtını hazırlar. Organizmada ne zaman aynı antijen görülse hatırlama özelliği nedeniyle daha önceden hazırlanmış yanıt başlar. Bu nedenle saman nezlesi olan bir kişi her yıl polenlerle karşılaşınca immun sistemdeki bu özellik sebebiyle hemen reaksiyon gösterir.
DUYARLANMA NASIL OLUŞUR?
Duyarlanma bağışıklık sisteminin antijenle temas etmesi, onu belleğine alması ve ona karşı özel antikorları üretmesidir. Daha sonraki karşılaşmada
bağışıklık sistemi antijeni kolaylıkla tanıyacak ve hemen reaksiyon gösterecektir. bir allerjene karşı duyarlanma için gerekli olan süre kişiden kişiye değişir.
ATOPİ NEDİR?
"Allerjik bir bünyeye sahip olmak" demektir.Bu durum kalıtsaldır.Başlıca üç çeşit atopik hastalık vardır:
* Atopik dermatit (egzema)
* Allerjik rinit
* Allerjik astma
Allerjik rinit çoğunlukla göz allerjisi (konjunktivit) ile birlikte olabilir. Atopik kişiler genetik olarak İgE tipi antikorlar üretme eğilimindedir. Bu İgE antikorları da çevrede bulunan ve normalde zararsız olan allerjenlerle (polenler, ev tozları vb) etkileşime girerek allerjik reaksiyonu başlatır.
Kalıtım allerjiyi nasıl etkiler?
Bir çocuk eğer bir ebeveyni allerjikse %30 allerjik olma riski taşır. Eğer her iki ebeveyni de allerjikse allerji gelişme riski %60 dır. Bununla birlikte allerjiler ikinci nesilde görülmeyebilir.