Yanık, vücudun bir bölgesindeki dokuların yüksek ısıdan zarar görmesidir. Hastanın yaşamını tehdit etmesinin yanı sıra, oluşan nedbe dokusu estetik açıdan sorun yarattığından her zaman acil olarak tedavi edilmelidir.
NEDENLERİ
Yanık, alev ya da sıvı, katı ve buhar halindeki sıcak cisimlerin doğrudan etkisiyle oluşur. Bunların yanında, elektrik çarpması ya da sülfürik asit gibi kimyasal maddelerle temas sonucunda da yanığa benzer lezyonlar oluşabilir. Dokunun gördüğü zarar, ısının yüksekliği ve dokunun ısıya maruz kaldığı süre ile doğru orantılıdır. Dokunun 550C'lik ısı-ya 30 saniye süreyle maruz kalması sonucunda yalnız o bölgede kızarıklıkla (eritem) ortaya çıkan hafif düzeyde bir reaksiyon oluşur. Isının 650C'ye çıkması, aynı sürede, o bölgedeki derinin zedelenmesine yol açar. Yanık, ne kadar derine inmişse ve ne kadar geniş bir yüzeye yayılmışsa o kadar ağırdır.
HAFİF YANIKLAR:
Vücut yüzeyinin,
% 2 sinden az olan 3. derece yanıklardır.
% 15 inden az olan 2. derece yanıklardır.
ORTA ŞİDDETLİ YANIKLAR
Erişkinlerde vücut yüzeyinin,
% 2-10 u arasındaki 3. derece yanıklar (el, ayak, yüz, cinsel organ hariç)
% 15-25 i arasındaki 2. derece yanıklar (el, ayak, yüz, cinsel organ hariç)
% 50-75 i arasındaki 1. derece yanıklar (el, ayak, yüz, cinsel organ hariç)
Çocuklarda vücut yüzeyinin,
% 10-20 si arasındaki 2. derece yanıklar (el, ayak, yüz, cinsel organ hariç)
Bebeklerde, tüm 1. derece yanıklar (el, ayak, yüz, cinsel organ hariç)
ŞİDDETLİ YANIKLAR
Erişkinlerde vücut yüzeyinin,
% 10 undan fazla olan 3. derece yanıklar ve 3. derece el, ayak, yüz, cinsel organ yanıkları.
% 25 inden fazla olan 2. derece yanıklar.
Çocuklarda vücut yüzeyinin % 20 sinden fazla olan 1. derece yanıklar
Bebeklerde, tüm 3. derece yanıklar
Yanıkta Estetik Tedavi
< b> < b> < b> < b> < b> < b>< b>
Acil ve Erken Dönem Yanıklar
Acil ve erken dönem yanıklar : Yanık sonucu yaralanan kişinin hemen ya da erken dönemde tedavi edilmesi amacı ile yapılan işlemlerdir. Yanıklar erişkinlerde % 20 yi, çocuklarda % 10 u aşarsa hayati tehlikeyi taşır. Bu nedenle zaman kaybetmeden tedaviye başlanmalıdır. Hayati tehlike ekarte edildikten sonra tedavi planlaması yaraların hızla iyileştirilmesine yöneliktir. 2. derece yanıklar (çoğunlukla haşlanma yanıkları) tıbbi tedavi ile iyileşebilir. 3. derece yanıklarda ise (alev yanıkları) derinin tüm katmanları yandığından kendi kendine iyileşme söz konusu değildir, ve mutlaka ameliyatla bu bölgenin deri kaplanması gereklidir. 2. Derece yanıklar da zamanında ve uygun şekilde tedavi edilmediği takdirde enfeksiyon nedeni ile derinleşir ve 3. derece yanıklar gibi ameliyat olmaksızın iyileşmez hale dönüşebilir.
< b> < b> < b> < b> < b> < b>< b>
Geç Dönem Şekil Bozukluklarının ve Sekellerin onarımı
Geç dönem şekil bozuklukları ve sekellerin onarımı : Pansumanlarda ya da cerrahi girişimlerde iyileşen yanık yaralarının ne yazık ki büyük bölümünde izler kalır. Bazen bu izler komşu bölgelerdeki sağlam (yanmamış) dokuların işlev ya da görünümlerini olumsuz etkiler. Örneğin koltuk altının veya dirseğin yanık nedeni ile kasılması kol hareketlerini kısıtlayabilir. Göğüs bölgesindeki yanıklar memenin gelişmesini engelleyebilir. Uzun süre iyileşmeyen, ya da sürekli açılıp kapanan yaraların üzerinde cilt kanserleri oluşabilir. Yanık nedeni ile tahrip olan çeşitli dokuların yeniden oluşturulması gerekebilir (Burun, kulak gibi). Tüm bu şekil bozuklukları ve sekelleri deformitenin derinliği ve genişliği göz önüne alınarak çeşitli plastik cerrahi yöntemleri ile tedavi edilir. Bu tür onarımların çoğunda bir takım izlerin kalması kaçınılmazdır.
Yanıklarda İlkyardım
Yanıkların mutlaka bu konuda uzmanlaşmış hastanelerde tedavi edilmesi gerekir. Bununla birlikte, çoğu durumda yanıklı hastaya ilk girişim, kazanın olduğu bölgede yapılmalıdır. Bu yüzden yanan hastaya yaklaşımda şu temel kurallara uyulmalıdır:
-Ilk iş olarak yanığa neden olan ısı kaynağı hemen uzaklaştınlmalı ve etkisiz hale getirilmelidir.
-Bu amaçla hastanın vücudunun üstündeki alev hemen bir battaniye ya da örtüyle söndürülmelidir.
-Hastanın üstündeki giysiler hemen soğutulmalı, zararlı bir kimyasal maddeye bulaşmışsa çıkartılmalıdır. Hastanın giysileri dikkatle üstünden çıkanImalıdır. Bu işlem aceleyle ve dikkatsizce yapılırsa, yanık bölgesine yapışmış olan giysilerin çıkanlması bölgenin daha fazla zarar görmesine yol açabilir. Özellikle vücuda değen ve alev olmadan da yanma özelliği olan plastik gibi maddelerin deriyi zedelemesini engellemek gerekir.
-Bulunduğu bölgeye zarar vermeyen giysileri çıkarmak gereksizdir; yanık bölgeleri sterll (mikroptan anndınlmış) gazlı bezlerle örtülmelidir.
-Bölgeyi dezenfekte etmemek ve bölgeye pomat sürmemek gerekir.
-Hasta bir an önce hastaneye götürülmelidir.
Ufak yanıklar evde de tedavi edilebilir. 'ıbölgesine herhangi bir pomat sürülmemelidir. Aynca bölgede içi berrak sıvı dolu olan keseciklerin oluşumuna neden olan yanıklarda enfeksiyon gelişmesini engellemek için bu kesecikler patlatılmamalıdır. Yapılacak tek şey bu bölgenin mikroplardan arındırıcı maddelerle yıkanması ve sargı bezleriyle bölgenin gevşekçe sarılmasıdır. (Ağır yanıklarda bölge dezenfekte edilmez.)
Böyle bir önlem bakteri kökenli bir enfeksiyonun oluşmasını engellerse de, bütün önlemlere karşın gene de enfeksiyon oluşabilir.
Yanıkların değerlendirilmesinde dikkatli davranmak gerekir; yalnızca kızanklık oluşumuna neden olsa da, yaygın yanıklarda mutlaka bir hekime başvurulmalıdır
Güneş Yanıkları
Güneş kumda %15, karda ise %80 oranında yansımaktadır. Bu nedenden dolayıdır ki koruyucu kremleri hem güneşli yaz günlerinde hem de yazın bulutlu havalarda kullanmak gereklidir. Çünkü bulutlu havalarda bile güneşin ulltraviole ışınlarının %80'i bulutları geçerek bizleri etkilemektedir.
Güneş ışığı yazın önemli bir malzeme olduğundan, açık havada bulunmak kişiye, yazın sağlıklı parlaklığını aldığı hissini verebilir. Ancak bu kesinlikle sağlıksız güneş yanığından başka bir şey değildir. Amerikan Dermatoloji Akademisine göre insanların büyük bir çoğunluğu 20 yaşından önceki dönemde, daha çok güneş ışığına maruz kalmaktadırlar. O nedenden dolayı özellikle çocukluk yıllarındaki güneşe maruz kalmanın zararları çok iyi bilinmelidir. Eğer çocukluk döneminde çocuklarınızın narin cildini güneşten koruyacak olur iseniz onların deri kanseri ve çabuk yaşlanma riskini azaltmaya yardımcı olabilirsiniz.
Güneş yanığına Uv A ve Uv B dediğimiz ultraviole ışınlar sebep olur. Açık tenli çocukların güneşte yanma riski daha yüksek olduğu bilinmekle birlikte, koyu tenli çocuklar dahi, eğer güneşte yeterince uzun süre kalacak olurlarsa yanabilirler. Güneş yanığının hemen ardından ciltte meydana gelen zedelenme sonucu ödenen bedel, uzun vadede ödenecek olan bedelin yanında önemsenmeyecek kadar küçüktür. Çünkü güneş yanığı ve aşırı bronzlaşma sonucu: İleride habis melanoma, basal hücreli karsinoma ve sukuamoz hücreli karsinoma gibi çeşitli formlardaki cilt kanseri oluşabilir. Kırışıklık, benek oluşumu ve beyaz lekeler gibi bazı erken yaşlanma bulguları ortaya çıkabilir. Yaşına bakılmaksızın her çocuk, sabah saat 11:00 ile öğleden sonra 15:00 arası mutlaka güneşten uzak durmalıdır. Çünkü zararlı ultraviole ışınlarının 2/3' ü bu zaman diliminde saçılır.