Kelime anlamı "Yeni Düzen" olan Nizam-ı Cedit,III. Selim' in batılı bir anlayış ve uygulamayla kurduğu yeni bir askeri örgütün adıdır.
Yirmi sekizinci Osmanlı padişahı olan III.Selim , amcası I. Abdülhamit'ten sonra 1789 yılında tahta geçmişti .Aslında zorlu, savaşçı bir hükümdar değildi. Özellikle şiir ve musikiyle ilgilenen sanatçı ruhlu bir kimseydi.Fakat Osmanlı İmparatorluğunun son yıllarda üst üste gelen yenilgilerinin nedenini orduya bağlıyordu. Başka türlü söylemek gerekirse, Yeniçerilerin durumundan hoşnut değildi. Yeniçeri Ocağı kuruluşundaki ruhu kaybetmiş, amaçlarından sapmıştı. Bu nedenle, batılı düzeninde yeni bir askeri örgüt kurmaya karar verdi.
III. Selim bir yandan diğer alanlardaki yenilik, hatta devrim girişimlerini sürdürürken, diğer taraftan Nizam-ı Cedit örgütünü kurmak çabası içindeydi. Fakat Yeniçerileri huylandırmamak için, yeni kurduğu Nizam-ı Cedit birliğini Bostancı Ocağına bağladı. Ocağın mevcudu 12. 000 kişi olacaktı. Yeniçeri ocaklarından gönüllü istediyse de, kimse gönüllü çıkmadı. Zorlu çabalarla, vaadlerle toplanabilen 1600 kişiyle birinci orta kuruldu (1793-1794).
Askerlerin ve subayların barınmaları için Levend çiftliğinde kışla yapıldı. Giderek ortaların sayısı arttı. Yeni asker Fransız sistemine göre eğitim yapıyordu. Giyimleri de Yeniçerilerinkinden farklıydı. Ayaklarında dizlik, sırtlarında bir ceket bulunmaktaydı.Dizlik ve ceket kırmızı renkteydi.Daha sonra kurulan ikinci ortanın rengi mavi oldu. Subayların elbisesi de erlerinki gibiydi. Sadece cübbedeki düğme çokluğuyla ayrılıyordu. Düğmelerin çokluğu subayların üstünlük ve rütbelerini gösterdi. Nizam-ı Cedit'in silahları çakmaklı ,süngülü tüfeklerdi.
Tez zamanda halk arasında tutulan Nizam-ı Cedit'e rağbet arttı. Üsküdar yöresinde yapılan Selimiye Kışlası yeni askerle doldu. III. Selim, Niğde, Kayseri, Ankara, Kütahya, Kastamonu, Bolu, Akşehir ve Aydın'da Nizam-ı Cedit yazılması için fermanlar gönderdi. Sonuç olarak 12.000 er yazıldı. Yeni yeni kışlaların yapımına girişildi. Ancak, Tekirdağ kadısı'na gönderilen ferman olumlu sonuç vermedi. Ayaklanan Yeniçeriler Tekirdağ kadısı'nı öldürdüler. Bu olaydan cesaret alan Rumeli ayanları başkaldırdılar. Nizam-ı Cedit örgütünün yaygınlaşması, Yeniçeriler kadar ayanlara da aykırı geliyordu. Yeni örgütün güçlenmesi, onların etki alanının daralması sayılırdı. Akka kuşatmasında Nizam-ı Cedit'in Napoleon Bonaparte'ı yenilgiye uğratması, Yeniçerileri büsbütün yıktı. Ordu cephede Ruslar'la savaşırkenindirildi. Ondan sonra padişah olan IV. Mustafa, aynı duruma düşmek korkusuyla Nizam-ı Cedit örgütünü kaldırdı (1807).
İyi niyetli ve başarılı sonuçlar veren bir uygulamada böylece yarıda kalmış oldu.