TELEFON FATURASI
Adamin biri evine gelir ve posta kutusunda telefon faturasini görür.
Bir bakar ki 3 milyar küsür lira fatura. Beyninden vurulmusa döner.
Hemen ayrintili fatura ister. Fatura gelir. Aranan bütün numaralar adamin arkadaslarina ve dostlarina aittir.
Adam "Bu nasil olur? Ödeyecegiz mecburen" der.
O sirada gözü papaganina takilir. Bir an tereddüt eder.
-"Yok canim hayvancagizin günahini aliyorum" der içinden ama süphe de devam etmektedir.
-"Ya yapmissa", "Yok, yok yapmamistir...."
Gece papagani gözlemeye karar verir. Papagan kafesinden çikar ve telefonun
basina gidip rehberi açar, adamin arkadaslarini tek tek arayip saatlerce
konusmaya baslar. Adam sinirden çildirmis bir sekilde papagani yakalar ve
kanatlarindan duvara çiviler. Papagan çarmiha gerilmis bir vaziyette duvarda asili kalmistir.
Adam sinirle papagani azarlar;
- "Bir hafta burada asili kal da aklin basina gelsin. Çek bakalim cezani !"
Adam gider. Papagan bir bakar karsi duvarda çarmiha gerilmii Isa durmakta.
Hemen muhabbet koyulur;
- "Birader sen ne kadardir buradasin?"
- "2000 yildir buradayim" der Isa.
Papagan hayretler içinde kalmistir;
- "Ohaaaa! ........ Nereyi aradin lan öyle?"
ESEGIN DIRENCI
Köylü Ahmet eşeğini satmaya karar vermis.
Kıymeti taş çatlasa 50 milyon lira eden eşşek için pazarlık payı da ekleyerek 100 milyon lira fiyat koymus.
Komsu köyden acilen essege ihtiyaci olan Mehmet aga 100 milyon ödeyip essegi pazarliksiz satin almis. Köylü Ahmet
essegini satmasina satmis ama aksam da gözüne bir türlü uyku girmemis.
Düsünüp durmus yatagin içinde... "Mehmet aga 50 milyon liralik esege niye 100 milyon lira verdi?" diye.
İçi rahat etmeyince ertesi gün esegini geri almaya karar vermis. Pazara gitmis Mehmet agayi bulmaya. Bir de ne görsün
esek 200 milyon liradan satisa çikarilmis. bir kere içi rahat etmemis, geri alacak esegini... 200 milyon lira ödeyip geri almis essegini (pazarliksiz.).
Ayni olay bu defa Mehmet aga'nin basina gelmis, o da uyuyamamis bir türlü "Allah allaaaa Ahmet niye 100 milyona
sattigi esegi 200 milyona geri aldi var bu isin içinde bir iss..." diye... O da ertesi gün esegi geri almaya karar vermis. 400
milyon lira vererek geri almis esegi...
Bu alisveris her gün fiyat arta arta devam etmis. Bir kaç gün sonra pazara bir baska köyden Hüseyin gelmis.
Hüseyin pazardaki kalabaligin arasina dalinca bir de ne görsün ; "al,al,al, sat, sat, sat" bagrismalari arasinda bir
yasli esek ve bu esegin tam 1.000.000.000 TL satis fiyati...Yanindakine sormus,
"Hemsehrim, nedir bu yaaaa bu yasli esek 1 milyar lira eder mi yahu?"
Adam hemen yanitlamis;
-"Valla grafikler ortada, bu esegin fiyati bir haftada 50 milyon liradan basladi, 950 milyon liraya geldi. Söyle bir teknik analizine bakarsan görürsün. Esegin fiyati 1 milyardaki direncini bir kirarsa, 1.5 milyara kadar yolu var."
BABA YUREGI
Ali babasina sormus:
-"Baba ben nasil dünyaya geldim?"
-"Gece annenle yatmaya gittigimizde yatagin çevresine seker koyduk. Sabah kalktigimizda sen gelmistin."
Bu fikir Ali'nin ilgisini çekmis ve denemeye karar vermis. Yatarken yataginin çevresine seker koymus. Sabah bütün karinca, böcekler, vs yatagin çevresindeymis.
Ali:
-"Ulan demis, simdi size elimin tersiyle bir korum. Ama baba yüregi iste! "
DAHA COK ISTIYOR..
Çocuk, okuldan bir gözü sis olarak dönünce, annesi telaslanir :
-"Oglum ne oldu gözüne? Düstün mü yoksa?"
-"Hayir düsmedim. Arkadasim Orhan'la dövüstük.Ben de yarin onun gözünü sisirecegim! "
Annesi yatistirmaya çalisir :
-"Sakin ha! Dövüsmek iyi birsey degil.Ben sana yarin pasta çörek vereyim.Arkadasina da ver, barisin.Güzel güzel oynayin olmaz mi?"
-"Olur annecigim, barisiriz."
Ertesi gün, çocuk öteki gözü de sismis olarak döndü.Annesi merakla sorar :
-"Yine ne oldu?"
-"Arkadasim yapti, daha çok pasta, çörek istiyor!"