SAKIP AGA
Sakip Sabanci Aga'ya bir gün demisler ki.. "Aga bu dünyada her sey güllük
gülüstanlik. Nereye baksak her tarafta senin sirketleri, fabrikalari
görüyoruz (marSA, yünSa, lasSA, toyotaSA). Burada isin is. Ya diger tarafta
ne olacak, orada ne yapacaksin, nasil kurtulacaksin zebanilerden?..
Sakip Aga gülmüs..
Öte yanda da isimizi saglama aldik. Bir
tarafimizda iSA, diger tarafimizda muSA.."
ZAHMET
Adam İstanbul'dan, Erzurum'un bir köyüne misafirliğe gidiyor. Köylü ev
sahibi misafirine izzet ikramda bulunuyor. Yemekten sonra misafirin önüne
bir kalbur yer elması konuyor. Bu kadar çok ikramdan mahçup olan misafir:
- Ağa ne zehmet ettin, diyor, bunlara ne lüzum vardı?
Ağa zahmet olmadığını anlatmaya çalışıyor:
- Ne zahmeti efendi farzet ki mısırlığa tökmüşem öküzler yiyir!
SATICI
Elektrik supurgesi saticisi, bir apartman dairesinin kapisini calmis, kapiyi acan bayana
- "Hanimefendi, bu elimde gormus oldugunuz kovanin icinde at pisligi var ! "
demis ve bu bir kova pisligi evin icine dogru savurarak dokuvermis.
Sonrada
- "Hanimefendi, elimdeki elektrik supurgesi ile 10 dakika icinde bunu temizleyemezsem, bu boku yiyecegim..! "
Kadin saticiya soyle bir bakmis
- "Beyefendi, ustune domates sosu da istermisiniz ? Elektrikler kesik de ....! "
KEKEME
Kekeme ile bir arkadaşı yolda gidiyorlarmış.
Kekeme, birden atılmış :
-Gö...Gö...Gördün mü?
Arkadaşı sormuş :
-Neyi gördün mü?
-Ha...Ha...Harika bir ka...ka...kadın...Bir de mi...mi...mini bir etek giymiş...
-Hani? Nerede?
-Se...Se...Sen ba...ba...bakana ka..ka..kadar ma...ma...mağazaya girdi!
Biraz daha yürümüşler.Kekeme yine atılmış :
-Gö...Gö...Gördün mü?
-Neyi gördün mü?
-Şa...Şa...Şahane bir ara...ara...araba!
-Hani nerede?
-Sen ba...ba...bakana ka...ka...kadar geçti git...git...gitti!
Daha yürümüşler.Kekeme yine atılmış :
-Gö...Gö...Gördün mü?
Ama arkadaşı bu sefer sinirlenmiş:
-Gördüm lan! demiş.Gördüm işte!
Kekeme de öfkeyle çıkışmış :
-Ma... Madem gördün de, ne diye bo...bo...boka bastın o.. ozaman!
TEZGAHTAR
Bir supermarkette, musterilerden biri, saticiyla
tartismaktadir. Musteri, yarim kivi almak konusunda
israrlidir. Tezgahtar bunun mumkun olmadigini defalarca
soylemis olmasina ragmen, musteri inatla yarim kivi
istemektedir. Tezgahtar kibar bir sekilde bu konuyu mudurle
gorusmesi gerektigini soyler ve mudurun odasina girer.
"Efendim, gerzegin biri yarim kivi almak istiyor" der,
ve bunu der demez bir de bakar ki az once tartistigi musteri tam arkasinda:(
Hic duraksamadan sozune devam eder, "Bu beyefendi de diger
yarisini almak istiyor" Mudur, "tamam, bir mesele yok o zaman", der.
Bir kac dakika sonra mudur, tezgahtari yanina cagirtir,
"afferim, sen cok zeki birisin, dustugun kotu durumdan
kivrak zekanla kurtulmayi becerdin. Tebrik ederim, nerelisin sen?" der.
Tezgahtar: Yeni Zelandaliyim efendim Mudur: Yaaa, Amerika'ya niye geldin?
Tezgahtar: Yeni Zelanda cazip bir yer degil. Orada insanlar
ya hayat kadinidir, ya da ragbi oyuncusudur.
Mudur: Benim karim da Yeni Zelandali.
Tezgahtar: Kariniz hangi takimda oynuyor efendim?
KIRMIZI BASLIKLI KIZ VE HAIN KURT
Kirmizi baslikli kiz ninesine goturmek icin borek corek yapmis cikmis yola,
derken bir agacin arkasindan kurdun burnunu gormus:
-"kurt kurt gordum seni cik oradan" demis kirmizi baslikli kiz
Kurt:
"Hey allahim!" demis cikmis
Biraz daha yurumus, derken tasin arkasindan kurdun kulaklarini gormus
-"kurt kurt gordum seni cik ordan"demis
Kurt da "hey allahim" diyerek cikmis.
Biraz sonra bir kutugun arkasindan kurdun kuyrugunu gormus
-"Kurt kurt cik oradan gordum seni" demis,
Kurt da sinirli sinirli:
-"Ulen gorduysen gordun, bi sictirtmadin beni ya!"