CENAZE
Bir adam sabah yururken ilginc bir cenaze kafilesi farkeder; onde giden
kopekli bir adam, arkasında bir tabut ve 10 metre arkadan gelen bir
baska
tabut ve tek sıra olmus yaklasık 200 adam.
Tuhafina gider. Kafilenin basındaki adam kuskusuz cenazenin sahibidir,
yanina yaklasir ve sorar;
"Beyefendi, bu uzuntulu gununuzde hatırlatmak istemem ama olenler
neyiniz oluyor?" Adam yanitlar.
"Ondeki karim arkadakide kayinvalidem."
"Vah vah basiniz sagolsun. Nasil oldu?"
"Kopegim karima saldirip oldurmus. Kayinvalidemde karima yardima gelmis
onu da oldurmus." Adam biraz dusundukten sonra sorar;
"Beyefendi kopeginizi odunc alabilir miyim?"
"Siraya gec"
ROGER
Roger agir sartlar altinda calisan bir iscidir.
Bos zamanlarini hep bowling ve voleybol oynayarak gecirmektedir.
Karisi bu duruma uzulur ve bir hafta sonu onu striptiz kulubune
goturmeye karar verir.
O aksam beraberce kulubun kapisina gelirler.
Kapidaki bodyguard , "Hey Roger .. seni gormek ne guzel !" der..
Karisi, daha once buraya gelmismiydin Roger..?
Roger: Hayir hayir o adami bowlingten taniyorum...
iceri girerler ve bir masaya otururlar... Garson gelir..
Garson: Iyi aksamlar Roger...Herzamanki gibi Cin tonik di mi?..
Karisi: Roger bana bak sen buraya daha once geldin degil mi?
Hafif hafif ofkelenmeye baslayan karisini sakinlestirmek zordur..
Roger: Ne alakasi var..Voleyboldan tanirim onu bir ikitek icmisligimiz
var. ordan yani...
Karisi pek tatmin olmamistir
ama neyse..
Derken stiriptizci hatunlardan biri masaya gelir..
Stripizci: Selam Roger...Yine ozel masa sovundan mi istersin..?
Roger boka batmistir...
Karisi hisimla yerinden kalkar ve kulubu terk eder..
Roger pesinden kosar..
Kadin bir taksiye biner ve taksi kalkmadan roger da biner...
Kadin ofkeden patlayacakmis gibidir...ve korkunc sinirlidir..
Sofor: Bu geceki cok suratsizmis Roger..
%95-%5
Bir gun Tanri asagiya, dunyaya bakar ve butun yapilan
seytanliklari gorur.
Karar verir bir melek gondermeya asagiya, ayrintilari incelemeye.
Cagirir en iyi meleklerinden birini asagiya gonderir
Melek geri dondugunde Tanri'ya cevap verir. Derki isler kotu, durum
soyle; kotulerin sayisi %95 iyiler %5.
Tanri dusunur bir sure. Belki diger bir melegin de
gitmesi ve baska bir gorus acisindan olaylari incelemesi cok
daha saglikli olacak.
Boylece cagirir ikinci bir melek ve gonderir asagiya onu da bir
muddet icin.
Melek geri doner ve Tanriya cevap verir. Evet,
isler gercekten kotu.
Kotuler cogunlukta %95, iyiler azinlikta %5.
Tanri der bu durum hic iyi degil. Karar verir
kalan %5 'i seytani cazibelere karsi desteklemeye, onlara moral vermeye, onlara umit vermeye. Hepsine
birer e-mail gonderir.
E-mailde ne der biliyor musun?
Bilmiyor musun?
Sana gelmedi ha?
Yazııııık
CENNET
Üç adam ölür ve cennete giderler. Sorgu meleği
birincisine sorar, "Seni cennete yollamadan önce sana
bir sorum var: Karına karsu sadık oldun mu ?" Adam
yanıtlar, "Evet, asla bir baska kadına bakmadım."
Sorgu meleği, "Suradaki Rolls-Royce'u görüyor musun ?
O senindir. Cennetteyken kullanabilirsin." Sorgu
meleği ikinci adama da aynı soruyu sorar ve şu cevabı
alır, "Bir kez karımı aldattım ama bunu ona itiraf
ettim. Beni bağışladı ve mutlu yuvamızı kurtardık."
Bunun üzerine sorgu meleği, "Suradaki Mercedes'i
görüyor musun ? Cennetteyken onu kullanacaksın." der
ve üçüncü adama da sorar, "Karını hiç aldattın mu ?"
Adam yutkunur ve şöyle der, "itiraf edeyim ki;
bulduğum her kıza asıldım ve her fırsatta onlarla
yattım, birçoğu ile beraber oldum. Üzgünüm." Sorgu
meleği, "Ehh" der, "Ama temelde iyi bir adamsın.
Şuradaki eski vosvos'u görüyor musun ? cennette onu
kullanacaksın." Bunun üzerine üç adam vedalaşır
arabalarına atlar ve kendi yollarına giderler. Birkaç
hafta sonra ikinci ve üçüncü adam birlikte gezerlerken
barın önünde birinci adamın Rolls-Royce'unu görürler.
Bara girdiklerinde adamın perisan bir halde,
etrafındaki boş şişelerin arasında salya sümük
oturdu?unu görürler ve sasırırlar. "Heyy ! ne oldu
sana ?" der ikinci adam, "Cennettesin, altında bir
Rolls-Royce var, hersey mükemmel ama sen niye bu
haldesin ??" "Bugün karımı gördüm!" der birinci adam.
Diğerleri, "Aaaa ! ne kadar güzel ! peki derdin nedir
?" diye sorarlar. Adam içini çekerek konusur,
"Kaykay'la dolaşıyordu !"
SOBA
Fizikçi, matematikçi, kimyaci, jeolog, antropologdan olusan bir
heyet bir arastirma için arazide bulunmaktadir. Birden yagmur bastirir.
Hemen yakindaki bir arazi evine siginirlar. Ev sahibi bunlara bir sey ikram
etmek için biraz ayrilir. Hepsinin dikkatisoba üzerinde toplanir. Soba
yerden 1 m kadar yukarda, altindaki dizili taslarin üzerindedir. Sobanin
niçin böyle kurulmus olabilecegine dair
bir tartisma baslar.
Kimyaci, "adam sobayi yükselterek aktivasyon enerjisini düsürmüs,böylece
daha kolay yakmayi amaçlamis. "
Fizikçi, "adam sobayi yükselterek konveksiyon yoluyla odanin daha
kisa sürede isinmasini saglamak istemis. "
Jeolog, "burasi tektonik hareketlilik bölgesi oldugundan herhangi bir deprem
aninda sobanin taslarin üzerine yikilmasini saglayarak yangin olasiligini
azaltmayi amaçlamis."
Matematikçi, "sobayi odanin geometrik merkezine kurmus, böylece de odanin
düzgün bir sekilde isinmasini saglamis."
Antropolog, "adam ilkel topluluklarda görülen atese tapmanin daha
hafif biçimi olan atese saygi nedeniyle sobayi yukariya kurmus. "
Bu sirada ev sahibi içeri girer ve ona sobanin yukarda olmasinin
nedenini sorarlar. Adam cevap verir: "Boru yetmedi."
YALAN YARIŞMASI
Padisahin biri, ''Bana yalan soyleyebilene bir kup dolusu altin verecegim!'' demis.
Yalancilar, hemen saraya kosusturup baslamislar yalana;
''Bir kus, aslani kapip yuvasina goturdu.''
''Bunun neresi yalan?.. Kus kartaldir, arslan da kuzu kadar minik bir yavru.
Kapti mi goturur tabii!..''
''Komsu ulkede bir esegi kral yaptilar!..''
''Ulkenin krali, pencereden bakinirken tacini dusurmus.
Tac da pencerenin altindaki esegin basina gecmis.
Tac kimin kafasindaysa, kral odur tabii!..''
''Padisahim, ben gokyuzune bir ok attim. Alti ay sonra geri dondu!''
''Senin ok bir agacin ustune dusmustur.
Agac, sonbaharda yapraklarini dokunce, takilacak yer bulamayip yere inmistir.''
Boylece padisah, her yalana gercek bir bahane bulmus ve kimse padisaha bu yalandir dedirtememis.
Ama bir gun Keloglan gelmis;
''Padisahim, sen benim babamdan borc olarak bir kup dolusu altin almistin.
Simdi geri almaya geldim. Yalandir dersen odulumu ver.
Yalan degil dersen borcunu ode!..''