Blood_Hawk Üye
Mesaj Sayısı : 721 Yaş : 29 Nerden : toilet Lakap : haykopat Kayıt tarihi : 22/09/08
| Konu: BARIŞ MANÇONUN HAYATI Salı Ekim 28, 2008 6:03 pm | |
| Mehmet’in İstanbul’u alması ile birlikte Rumeli'ye göç etmiş ve Selanik’e yerleşmiştir. Birinci Dünya Savaşı'na kadar Selanik’te yaşayan Mançozade ailesi, savaşın hayat koşullarını güçleştirmesi nedeniyle tekrar İstanbul’a göç etmiştir.
Mançozadelerden Mehmet Abdi Bey İstanbul’da bir konağa yerleşmiş ve arkadaşının kız kardeşi olan Nimet Hanım'la evlenmiştir. yıllar sonra Nimet Hanım Barış Manço'nun "Gülpembe" şarkısının ilham kaynağı olacaktır.
Cumhuriyet devrimlerini yaşayan Aile soyadı kanunu ile birlikte Mançozade olan Aile, adlarını değiştirerek Manço soyadını alırlar.
Abdi Bey ile Nimet Hanım'ın oğlu Hakkı Bey, Rikkat Uyanık ile evlenir. Hakkı Bey ile Rikkat Hanım'ın ikinci çocuğu 2 Ocak 1943 yılında doğan Mehmet Barış Manço dur. Barış Manço, Oktay Manço, Savaş Manço ve inci Manço ile birlikte 4 kardeştirler. 2. Dünya Savaşı'nın sonlarında doğan Barış Manço, Ailesinin savaşın bitmesine duyduğu özlem nedeniyle "Barış" ismini seçtiklerini söylemektedir. Minik Barış Plajda Döneminin Türk Sanat Müziği sanatçısı olan Rikkat Hanımla Hakkı Bey Barış 3 yaşındayken ayrılır. Babasının yanında büyüyen Barış Manço'nun çocukluğu Kadıköy'de geçmiştir. İlkokulu Gazi Mustafa Kemal ilkokulu'nda tamamlamış, daha sonra Galatasaray Lisesi'ne devam etmiştir. 10. sınıftayken babasını kaybeden Barış Manço, Galatasaray Lisesi'nden ayrılarak şişli Terakki Lisesi'ne gitmiş ve oradan mezun olmuştur. Aileden gelen yetenekle 2 yaşından itibaren şarkı söylemeye ve ortaokul 2. sınıf öğrencisiyken de amatör olarak müzikle uğraşmaya başlamıştır. Liseyi bitirince 20 Eylül 1963 yılında önce Paris'e oradan da Belçika'ya ağabeyi Savaş Manço'nun yanına gider. Belçika Kraliyet Güzel Sanatlar Akademisi'nde resim, grafik ve iç mimari okur. Lisede çok başarılı olmayan, hatta müzik ve coğrafyadan ikmale kalan Barış Manço, bu okuldan çok iyi derece ile okul birincisi olarak mezun olmuştur. Galatasaray Lisesi'nde başlayan müzik hayatını, Belçika'da da devam ettirir. 1970 yıllarında yurda döndüğünde, Dağlar Dağlar şarkısını yapar. Leonardo Da Manço Bu şarkı onun hayatında bir dönüm noktası oldu. Aynı yıllarda görüntüsü değişmekte, müziği ve kıyafetleri ile bir ekol oluşturmaktadır. Barış Manço insan ilişkileri konusunda çok iyidir. Bağlantı kuramayacağı hiçbir Canlı yok denebilir. Zaten daha sonraki yıllarda yapılan bir röportajda " Kendimi, toplumla diyalog kuran bir iletişim aracı olarak görüyorum" der. 1971 yılında askerlik yılları başlar. Askerdeki ilk ayları bir hayli tartışmalı geçti. Aniden askere alınması bir yana, diploması olmasına karşın üniversite mezunu olarak kabul edilmemesi ve saçlarının kesilmesi gibi durumlarla karşılaştı. Askerliğini Polatlı'da Topçu Asteğmen olarak yaptı. Askerliğin son ayları ise güzel dostluklar ve askeriyede bir dizi konserlerle üretken bir hale dönüştü. Askerlikten sonra bir ara yine Belçika günleri araya girdi. Barış Manço, sıra dışı kıyafetleri, takıları, enteresan el hareketleri ve ilginç klipleri ile bizleri şaşırtmaya devam etti. Sanatçının görevinin biraz da şaşırtıcı şeyler yapmak olduğuna inanmıştı. Yıllar geçtikçe bu davranış ve biçimlerin onun özgün kişiliği olduğunu daha iyi anlayacaktık. 18 Temmuz 1978'de Kadıköy Evlendirme Dairesi'nde Lale Manço ile evlendi. Bu evliliği, Lale Manço 1998 yılında yapılan bir röportajda " Barış içinde 23 yıl" diye tanımlıyor. Evdeki birliktelikleri, iş hayatında da devam eder, Lale Manço, Televizyon programlarına yönetmen ve yapımcı olarak imzasını atar. Bu beraberliğe 19 Mayıs 1981 yılında oğulları Doğukan Hazar, 24 Temmuz 1984 yılında Batıkan Zorbey katılır. Dünya çocuklarının Barış abisi, kendi çocuklarıyla da iyi arkadaş olduğunu söyler. Yoğun iş programı çocuklarını ihmal etmesine asla neden olmamıştır. Barış Manço'ya göre Türkiye’nin konumunun kesin bir sınırlaması yoktur. Türkiye, doğudan bakıldığı zaman batıda, batıdan bakıldığı zaman da doğudadır. Bu konudaki duygularını, Japonya konserinde 20.000 Japon'un Türk bayrağı çıkarıp sallamasından, televizyon başındaki 60 milyon insan gibi heyecanlanması ve gurur duyması ile ifade ediyor. Barış Manço yabancı ülkelerdeki çalışmaları için yaptığı değerlendirmede "Japonlar beni sahiplendiler, milyonlarca Japon konserlerime geliyor, CD'lerimi alıyor. Japonlar bende doğru bir şeyler buluyor. Şarkılarımı didik didik inceliyorlar, onlardan konferanslar hazırlayıp televizyon programları yapıyorlar. Türkiye’de bunun onda biri yapılmadı. Belçika'da ise, onların ülkelerini tanıttığım için Liege Prensliği Onur ödülü verdiler. Törene limuzin ve dört eskort ile gittik. Belçika'nın en büyük gazetesi birinci sayfasının yarısını bize ayırdı. Türkiye’de 40 yıllık sanat hayatımda ilk sayfaya çıkamadım" gibi serzenişlerde bulundu. Ne yazık ki yıllar sonra ilk sayfada bulunma nedeninin "ölüm" olması çok hüzünlü idi. önemli olmaktan çok değerli olmayı tercih ettiğini söyleyen Barış Manço, duygusallığı seçtiği bir yaşam biçimi olduğunu vurgularken, kendi deyimiyle Kuzey Kutbu'nu da asla kaybetmediğini sözlerine ekliyor. Rus romantikleriklerinden, Korsakof, Musolski ve Çaykovski'den etkilenerek, evinin dekorasyonunda romantik çağı, 19. yüzyıl sonu - 20. yüzyılın başını yansıtan tarzı tercih etmişti. Türkiye’deki en uzun ve başarılı televizyon programlarını yaptı. 200' ün üstünde şarkısı ona 12 Altın,Platin albüm/kaset ödülü kazandırdı. Şarkılarının bir bölümü Yunanca, Bulgarca, Arapça, Farsça, Japonca, İbranice, Fransızca, İngilizce ve Felemenkçeye çevrildi. Her ülkede şarkıları çok sevildi. Kongo'daki 12–13 bin kişinin katıldığı konserde "Domates Biber Patlıcan" ı söylerken, Kongoluların koro halinde şarkıya eşlik etmeleri, bize müziğin evrenselliğini bir kez daha gösterir. Bu konuya başka bir örnek de mısır'da yaşanır. Barış Manço, mısır Televizyonunda canlı yayında Dağlar Dağları Arapça söyler, bu programın sonunda mısırlıların sokağa dökülmesiyle program defalarca tekrarlanır. En büyük arzusunun ansiklopedilerde yer almak olduğunu söyleyen ve Barış Manço müzesi kurmak isteyen Manço, " 20. yüzyılda yaşamış, o yüzyıla damgasını vurmaya çalışan bir türküm, 20. yüzyılın Türk Müziğini yapıyorum" demektedir. Müzik ve televizyon hayatında sayısız ödüller alan Barış Manço, 1991 yılında devlet sanatçısı unvanı, yine aynı yıl Hacettepe üniversitesi Onursal doktora unvanı, Uluslararası Teknoloji ödülü, Japonya; Uluslararası kültür ve Barış ödülü, Belçika Krallığı; Leopold II şövalyesi Nişanı, Fransız kültür Bakanlığı Edebiyat ve Sanat şövalyesi Nişanı, Türkmenistan Cumhurbaşkanlığı; Türkmen Vatandaşlığı ödülleri kazanmıştır. | |
|
wacketsan
Mesaj Sayısı : 1369 Nerden : Bİzim EvDen :D Kayıt tarihi : 19/09/08
| Konu: Geri: BARIŞ MANÇONUN HAYATI Paz Kas. 02, 2008 9:25 pm | |
| | |
|
Desertion Admin
Mesaj Sayısı : 1407 Yaş : 29 Nerden : İST Kayıt tarihi : 19/09/08
| Konu: Geri: BARIŞ MANÇONUN HAYATI Paz Kas. 02, 2008 9:32 pm | |
| paylasımın için saol | |
|
yüxexes S.Moderator
Mesaj Sayısı : 463 Yaş : 30 Nerden : SoKaKtAn Kayıt tarihi : 19/09/08
| Konu: Geri: BARIŞ MANÇONUN HAYATI Cuma Kas. 07, 2008 5:16 pm | |
| paylaşım için teşekkürler | |
|