Sanatın tanımlanması [değiştir]Başat Biçim Görüşü 1914 yılında
Cezanne'dan etkilenerek yazdığı
Sanat ('Art') isimli kitabında sanatın
başat biçim ('significant form') olduğunu savunmuştur. Bell'e göre her biçim bu klasmanaebenizin nikahı önemli olan çizgi, şekil ve renk ilişkilerinin kendi aralarındaki kombinasyonudur. Bu görüş temsilin sanatsal beğeniye etki etmediğini söyler. Sanatı tamamen estetikle bağlantılı olarak tanımlayan bu görüş, 20.yy'da
Marcel Duchamp,
Andy Warhol gibi bildiğimiz anlamda estetik nesneler üretmeyen, görünümden çok kavramlara önem veren sanatçıların eserlerini kapsamadığından, bugün zamanında olduğu kadar etkili değildir.
1938'da basılan kitabında sanatın temel olarak duyguların yaratıcı ifadesi veya dışavurumu olduğunu söylemiştir. Bunun yanında sanat ve zanaat arasında bir ayrım yapmıştır. Buna göre zanaat, malzemenin bir plan doğrultusunda daha önceden tasarlanmış bir son ürüne dönüştürülmesi iken sanatsal aktivite, araçlar ve amaçlar arasında, planlama ve uygulama arasında ayrım yapmayı gerektirmez. Bunun yanında bu görüşe göre, sanat herhangi bir duygunun da dışavurumu değildir. Bu duygu, ifade edildiği ana kadar açıklık kazanmamış olup, ifade edilişi onun keşfedilmesine neden olacak bir duygu olmalıdır. Bu aynı zamanda izleyiciyi de araştırmanın içine alır. Bu teori de sanat olarak kabul edilmeyen bazı aktiviteleri (örneğin bir
psikoterapi seanslarını) sanattan ayırt edemediği gibi, sanat olarak kabul edilen bazı eserleri (örneğin
Rönesans Döneminde, sanatçının duygularını açığa çıkarmak değil, dinsel duygular uyandırmak amacıyla yapılan resimler) kapsamadığı için, yerini değişik kuram aramalarına bırakmış, hatta tüm bu tanımlama çabalarının başarısız olması sanatın tanımının yapılmaya çalışılmasının ne kadar doğru olduğu tartışmalarını başlatmıştır.
Neo-Wittgenstein'cı GörüşMorris Weitz'ın
1956'da,
Wittgenstein'ın görüşlerinden ve şeylerin özünü bulmaya karşı direncinden yola çıkarak ortaya attığı görüştür. Weitz'a göre
Fry ve
Bell,
Tolstoy,
Croce,
Collingwood gibi kuramcılar, yaptıkları tanımlarda kendi kişisel sanat görüşlerini ifade etmekten öteye gidememişlerdir. Neo-Wittgenstein'cı görüşü özetlemek gerekirse, sanat açık bir kavramdır ve tanımlanamaz. Ancak bu, Weitz'a göre felsefi açıdan bir sorun yaratmamalıdır, çünkü
aile benzerliği yöntemi kullanılarak neyin sanat olup olamayacağı konusunda hükümler getirmek olasıdır.
Kurumsal Sanat GörüşüKurumsal sanat kuramı, Weitz'ın Neo-Wittgenstein'cı görüşünü reddederek sanatın tanımlanabileceğini ileri sürer.Bu fikir
George Dickie tarafından ilk olarak 1973'te ortaya atılmıştır.
Dickie’nin ilk tanımı,
Arthur Danto'nun da
sanat dünyası fikirlerinden etkilenerek aşağıdaki şekilde oluşturulmuştur:
Sanat eseri:
Bilinçli olarak insan elinden veya fikrinden çıkmadır.
Belli bir sosyal kurum (sanat dünyası) adına hareket eden kişi veya kişiler tarafından, bazı kısımları hakkında fikir birliğine varılmış olunmalı, beğeni kazanmaya aday olmalıdır.
Sanat Eserinin Önemi [değiştir]Sanat eserine dünyanın her yerinde önem verilmektedir Türkiyede'de sanat eseri değerli görülüp yasalar tarafından korunmaktadır bir eseri sanatçı satsa bile tüm hakları sanatçıda kalmaktadır sanatçı ölürse 70 yıl boyunca varislerine o eserin hakları kalmaktadır.Eser sahibi eseri tescil ettirmese bile bu durum geçerlidir.Ayrıca şu anki yasalar (1 haziran 08) eseri izinsiz kullananlara 4-6 yıl hapis ve 50-150 milyar para cezası öngörmektedir.