Dünya üzerinde ya da uzayda yön göstermek için yararlanılan aletlere "pusula" adı verilir. En yaygın ölçüde kullanılan pusula, alelade "mıknatıslı pusula"dır. Ayrıca jiroskop pusula,radyo-pusula ve başka tipleri de vardır.
Mıknatıs taşının çok belirgin bir özelliğe sahip olduğu eski zamanlarda fark edilmişti. Bu taş,yaklaştırıldığı maden parçalarını, kırıntılarını, hatta kağıt ve kumaş parçacıklarını çekiyordu.Mıknatıs taşıyla temas ettirilen bir iğne de aynı çekiciliği göstermekteydi. Serbestçe dönebilecek düzenle tespit edilen mıknatıslanmış iğnenin, kuzey-güney yönlerini işaret edecek bir durum aldığı,yukarda söylediğimiz gibi hayli eski zamanlardan bilinmektedir. Bu bilgiden yararlanarak,bir eksen üzerindeki orta noktaya tespit edilmiş ve serbestçe dönebilen bir mıknatıslı iğneyle ilk pusula yapılmıştı.
Çeşitli kaynaklar, pusulanın icadı şerefini Çinliler, Araplar, eski Yunanlılar, Etrüskler ve Finliler gibi başka başka ulus ve kavimlere vermektedirler. Bu iddiaların hepsi ortadan kalkmış sayılabilir. İlk okullardaki ders kitaplarında bile belirtildiği gibi, pusula, Amerika'nın bulunmasından birkaç bin yıl önce Çinliler tarafından icat edilmiştir.
Pusulanın tarihi ne kadar eskilere giderse gitsin,denizcilikte bir yardımcı olarak kullanılması 14. yüzyıldan önce değildir. Hiç olmazsa İspanyol, Portekiz İtalyan ve İngiliz gemicileri için böyle olmuştur. Aslında dünyanın kendi de bir mıknatıs dır.Bu kitle mıknatısın kuzey kutbu, bildiğimiz coğrafik Kuzey Kutbuna denk gelmez. Kuzey Kutbundan 1400 mil uzaklıkla,Kanada'nın en kuzey kesiminde bir noktaya düşer. Kuzeyden güneye magnetik kuvvet çizgileri de,kuzeyden Güney Kutbuna doğru,dikey olarak bu noktadan toprağa girerler.Mıknatıslanmış bir iğnede, yersel mıknatıslığın mahalli
(o çevreden geçen)çizgisi boyunca yatmış bir şekilde döner. Kutup noktasını gösterebilir veya gösteremez (ki genellikle göstermez) ama,bu bir sorun değildir. Doğu ve Batı her iki yarımkürede hayali bir çizginin varlığı kabul edilmiştir. Bu çizgi,düzensiz bir şekilde, pusula iğnesinin gösterdiği kutup noktasına göre kuzeyden güneye uzanır. Bunlar "agonik" yani açısız-çizgilerdir.
Dünyanın bütün öteki kısımlarında, iğne,kutbun biraz doğusunu veya batısını işaret eder. Bu sapma miktarı "değişim" deyimiyle tanımlanır. Gerçek kuzeyi (veya magnetik kuzeyi) bulmak için,nerede bulunduğunuzu ve o çevredeki "değişim" in ne olduğunu bilmeniz gerekir. Hava ve deniz seyir (sefer) haritaları,bu bilgiyi verirler. Yersel mıknatıs çizgileri ayrıntılı bir titizlikle haritalanmıştır.
Ancak, bu işin büyük bir kısmının Kristof Kolomb'dan sonra yapılmış olduğunu özellikle belirtmeliyiz. İşi daha da güçleştirmek istermişçesine, magnetik kutuplar sabit kalmaz. Dolayısıyla,zaman zaman yeni "değişim" tabloları düzenlemek gerekir.
1833 ile 1945 yılları arasında, kuzey magnetik kutup,Kanada'daki Boothia Yarımadasından,Sverdrup Adalarına kaymıştır.
Mıknatıslı pusuladaki sapma, sadece yersel kuvvet çizgilerinin etkisiyle değildir. Çevredeki demir veya magnetik nitelikte diğer maden kaynakları da bu bakımdan etki yaparlar.
Jiroskop pusula veya jiro kompas, yersel veya uzaydaki herhangi bir yön belirtmesini etkileyecek değişime karşı direnme gösterir. Başka türlü söylemek gerekirse, sabit bir yıldıza göre işaretlendiğinde ve döndürüldüğünde, dünyanın dönmesine rağmen aynı yönü işarete devam edecektir.
Jiroskop pusulanın en büyük avantajı da budur. Yani mıknatıslılıktan bağımsız, onunla etkilenmeksizin yön gösteren bir alettir. Bütün pusula kadranları, kuzeyden başlayarak saatin kollarının hareketi yönünde 360 derece üzerinden işaretlenmiştir.