6 Ağustos 1945 tarihinde yerel saatle 08.15'te Hiroşima üzerine,üç gün sonra da 9 Ağustos'ta Nagasaki şehrine atılarak 100. 000 den fazla insanın ölmesine yol açan, 2. Dünya Savaşını kesin bir şekilde sonuçlandıran atom bombalarının yapılmasıyla ilgili çalışmaların tarihi hayli eskilere kadar uzanır.
1896 yılında Henri Becquerel adındaki bir Fransız bilim adamı,bazı atomların ayrılıp dağılması sonucu meydana gelen radyoaktiviteyi keşfetmişti. Aynı çıkış noktasına dayanarak deneysel çalışmalar yapan Marie ve Pierre Curie,radyum ve polonyum adını taşıyan radyoaktif iki eleman buldular.
Einstein (Aynştayn)'ın 1905 yılında ortaya koyduğu bir formül, atomların çekirdeğindeki dev enerjiyi bilimsel bir gerçeklikle açıklamış oldu. Bilginlerin bu alandaki çalışmaları büsbütün yoğunlaştı. 1938 yılında, Hahn ve Strassmann adında iki Alman bilgini,uzun çalışmalar sonucu uranyum atomunu parçalamayı basardılar. Aradan geçen zaman içinde 2. Dünya Savaşı patlak vermişti. Gerek Müttefikler,gerekse Almanya
hasımlarından daha önce davranarak atom bombasını gerçekleştirmek çabası içindeydi. Amerika Hükümeti bu konudaki çalışmaları 1939 yılında büsbütün hızlandırdı. Aynı yıl içinde Başkan Franklin D. Rosevelt'le görüşen bilim adamları, bir atom bombasının yapımı tasarısını açıkladılar. Ertesi yıl bu konudaki çalışmalar için büyük ölçüde ödenek ayrılmıştı. Öte yanda, Almanlar da hızlı bir çalışmayla aynı hedefe ulaşmak çabası içindeydiler.
Uranyumun U-235 isotopu ve atomların "zincirleme parçalanması" işlemi için gerekli "kritik kütle" diye tanımlanan miktarın bir araya getirilebilmesi, Amerika Birleşik Devletleri'nin 5 yıl sonra ilk atom bombasını gerçekleştirmesini sağladı. 1945 yılının 16 Temmuz günü, Amerika'nın New Mexi-co (Yeni Meksika eyaletindeki Alamogordo hava üssü yakınlarında patlattığı ilk atom bombasıyla 16 kilometre ötede bulunan dağlar aydınlandı. Ateşten bir top 12. 000 metreye kadar yükseldi. Ardından mantar biçimi bir duman sütunu oluştu. Bombanın üzerinde patlatıldığı çelik kule eriyip yok olmuştu.
Atom bombasının patlaması esnasında meydana gelen ısı, uranyum elemanını basıncı çok yüksek bir gaz haline dönüştürür. Patlama anında, kütlenin iç yapısındaki ısı 100.000. 000 (yüz milyon dereceyi) bulur. Ardından,bunları tutan maden ceket parçalanır.
Amerika'dan sonra 1949 yılında Ruslar, 1952'de de İngilizler ilk atom bombalarını patlattılar. Böylece,dünya tarihinin en korkunç ve en etkili silahı doğmuştu.