BUNLARDAN COK VAR
Bir gün bir Alman bir Çinli bir de Temel ayni kompartimanda gidiyorlarmis.
Aradan biraz zaman geçtikten sonra çinli pencereyi açip elindeki son model digital wolkman'i asagiya atmis ve diger ikisi sormus:
-"Dur yapma güzelim wolkman atilir mi hiç?" demisler.
O da:
-"Nasil olsa bizim orada bundan cok var" demis.
Bizim temel bunun altinda kalir mi?... Çikarmis cebinden 14'lü silahini sarjörü cekmis ve o da asagi atmis.
Tabi bu ikisi hemen atlamislar:
-"Arkadas ne yapiyosun, güzelim tabanca atilir mi?" demisler.
Temel de:
-"Bosver bizim orda bundan cok var" demis.
Aradan biraz zaman gecmis Alman pencereyi açmis, bizim temeli asagiya atmis.
Çinli sormus:
-"Sen ne yaptin adami asagi attin?" demis.
Alman da kasilarak:
-"Bosveeeeer. Bizim orda bunlardan cok var."
EZ ONI
Trabzonda bir fil yasarmis ve karinca marinca dinlemeden onune gelen her canliyi ezermis.
Bir gün bu filin etrafini laz karincalar sarmis ve heryerini kaplamislar.
Fil bir silkinmis sadece en tepedeki karinca kalmis.
Diger yere düsen karincalarda tepedeki karincaya :
-"La ez oni usagum ez daa.."
ERZURUMDAN CIKTIM YOLA
Zamanin birinde Erzurum'dan bir grup insan Hacca gitmek için yola çikmislar. Van'a gelmisler. Van'in bir köyünde konaklamaya karar vermisler.
O köyün de imami yokmus. Köylüler aralarinda konusmuslar ve Erzurum'dan çikip hacca giden bu topluluktan birini imam yapmaya karar vermisler.
Hem Erzurumlu hem de hacca gidiyorlarsa bos insan degillerdir diye düsünmüsler.
Nitekim tekliflerini içlerinden birisi kabul etmis. Her yil 400 koyun verilecekmis imama. Adam hacca gitip masraf yapacagima burda kalip yalandan imamlik yapar ve her yil 400 koyun sahibi olurum diyerek ise baslamis.
Köylü camide toplanmis namaz kilinacak. Sayin imam baslamis namazi kildirmaya.
-"Erzurumdan çiktim yola Van'da verdim mola 400 koyun verdiler bana, Allahuekber. "
Bu günlerce ayni biçimde devam etmis. Köylü bu ise biraz sasirmis ve konusmuslar aralarinda.
-"Ya," demisler "Daha önceki imam mi yanlis kildiriyordu, yeni imam mi?. Bunu gitip Müftüye soralim." demisler.
Sayin müftü meshur OFLU.
Müftüye gelen halk herseyi anlatmislar.
Müftü Köylüye dönerek :
-"Siz simdi hiç imama çaktirmadan köyünüze dönün ve namaz vakti camide toplanin bende namaza gelicem" diye emir verir.
Herkes köyüne döner ve namaz vakti herkes camide toplanir.
Tabiki Sayin MÜFTÜ de camidedir.
Imam namazi kildirmaya baslamis.
Birinci rekat:
-"Erzurumdan çiktim yola Vanda verdim mola 400 koyun verdiler bana, ALLAHUEKBER" der ve arkada "ÖHÖ..ÖHÖ!.." diye bir ses gelir ve imam yakalandim herhalde diye korkmaya baslar.
Ikinci rekatta bu sefer:
-"Erzurumdan çiktim yola...Van'da verdim mola... 400 Koyun verdiler bana, YARISI SANA YARISI BANA ... Allahuekber" diyerek sölerini degistirir.
Namaz bitince köylü Müftüye dönerek
-"Imam efendi namazi dogru mu kildiriyor mu?" diye sorar.
Müftü:
-"Haçan birinci rekatta biraz sasirdi ama Ikinci rekatta isi düzeltti......"
YESIL TARAF UKARI
Adamin biri bir lokantaya girip masaya oturmus.
Garson gelip siparis alacakmis ki yerinden firlamis lokantanin kapisina kosmus.
Kapiyi açip bagirmis:
-"YESIL TARAF UKARI!"
Sonra yerine gelmis. Garsonun sersem bakislari karsisinda siparislerini vermis.
Tam birinci yemek masaya gelmis ki adam tekrar kapiya kosup bagirmis :
-"YESIL TARAF UKARI!!"
Bütün yemek boyunca adam ikidebir yerinden kalkip kapiya kosuyor ve hep ayni sey bagiriyormus. -"Yesil taraf ukarii" sonra yerine oturuyormus.
Garsondan hesabi isterken dayanamamis sormus :
-"Beyfendi afedersiniz, merak ettim. Ne demek bu "yesil taraf ukari?"
-"Haa!.., Karsi kosedeçi apartimanu pen yaptirayrum. Pizim usaklar pahçeye agaç tikiyler. Yalnusluk olmasin istiyrum da ondan.."