HİTAP
Fadime kumar oynuyormus. Temel de arada sirada gidip soruyormus:
-Nasil gidiyor kanaryam?
-Kaybediyorum.
Bir muddet sonra yine:
-Nasil gidiyor guvercinim?
-Kaybediyorum
Bu konusma bulbulum, sercem diye devam edince Cemal sormus,
"Neden karina hep kus isimleriyle hitap ediyorsun?"
"-Bu kadar kisinin icinde kus beyinli diyemem ya!" diye fisildamis Temel.
BEN SANA KODUM HIKAYESI
Temel elleri, kucagi odun dolu, ormandan donuyomus. Yolda arkadasi Idrise rastlamis.
Idris sormus ..
- Temel o elindekiler ne?
- Odun
- Ben sana kodum ... hihoaaaaa
Bu laf Temel'e cok koymus ama bi cevap da verememis. Bu olayin intikam atesi ile
yanip tutusurken bu sefer de o bir gun Idris'i ormandan donerken yakalamis.
- Ula idris o elindekiler ne?
Olaya uyanan Idris cevap vermis :
- Balta
- Ben sana kodum ..
Idris baslamis gulmeye ... "Eeee kafiye olmadi ki .. "
Temel cevap vermis :
- "Farketmez, olsa da koduuum, olmasa da koduum !"
AYNI YERDE
Temel uzun zamandir görmedigi arkadasi Cemal'le Istanbul'da karsilasinca :
- Usak nasilsun pakayum?
-Iyiyum...
-Çocuklarin nasildur?
-Onlar da iyidur.
-Peki karin nasildur?
Temel böyle sorunca Cemal'in birden yüzü degisir...Temel arkadasinin karisinin
geçen yil öldügünü hatirlayip hemen söyle der :
-Yani hala ayni mezarda mi yatiyii?
TRAMPLEN
Temel :
- Yüzme havuzuna cittim, peni attilar
demiş. Nedeni sorulunca:
- Havuza işedum, demiş.
- Amaan herkes işiyor, seni niye kovdular, denince Temel şöyle cevap vermiş:
- Tramplenden işedum.
DENİZALTI
Temel askerligini bahriyede denizalti eri olarak yaptigini
anlatmaktadir.
- "Bu tenüzalti tetugun da nedür, diye sorarlar."
- "Ha bizim takalarin denizin altinda gidenidur.
Kapaklarini kapatayyi, batayyi, tüsman cörünce kapaklarini
acayyi, mermilerini arayyi."
- "Hacan o tedugun olur mi? Kapaklarini acar da o takaya su
cirmez mi?"
- "Hacan sen tenüze cirmedun mi?"
- "Cirdum."
- "Hic sicmadin mi?"
- "Sictiim."
- "Icine su kacayi mi, da. Iste pu prensiple calisayi."
AV MERAKI
Temel ile İdris avcılığa merak sarmışlar ve bu işi pirinden ögrenmeyi
kafaya koymuşlar. Duymuslarki bilmem ne köyunde bir Mehmet ağa varmış,
bu işin piriymiş. Hangi delikten, hangi hayvan çıkar bilirmiş. Doğru
Mehmet ağaya gitmişler, dertlerini anlatmışlar. Hayli yaşli bir adam
olan Mehmet ağa "zaten artık benimde birilerini yetiştirmem lazım"
demiş ve çıkmışlar dağlara.
Ufacık bir delik çıkmış karşılarına. Mehmet ağa demiş
- "Bu delikten biraz sonra sincap çıkar."
Gerçekten iki dakika sonra çıkmış sincap, bizim avcılarda sincabı bir
atışta vurmuşlar. Biraz ileride biraz daha büyük bir delik.
Mehmet ağa demis :
- "Birazdan burdan bir tavşan çıkar.", dediği gibi tavşan çıkmış
gerçekten ve bizimkilerde indirmişler aşağı. Daha ileride
biraz daha büyük bir delik bu defaki kurban tilki ve daha sonra daha
büyük bir delikten de bir ayı avlamışlar.
Mehmet ağa
- "Ben yoruldum artık gidiyorum", demis.
Temel ile İdris biz biraz daha avlanacağız diye devam etmişler. Koca
bir deliğe rastlamışlar ve beklemeye başlamışlar.
Ertesi günkü gazetelerde haber
- "Manisa treni iki kişiyi ezdi".