BEYAZ AT
Temel ile Dursun iki tane at almışlar. Fakat devamlı karıştırıyorlarmış.
Hangisi kimin atı belli değil.
O yüzden Temel'in aklına parlak bir fikir gelmiş ve atın bir tanesinin kuyruğunu kesmiş.
Dursun'un ona inat o da diğer atın kuyruğunu kesmiş.
Temel bu sefer atın bir tanesine boya ile işaret koymus.
Dursun'da ona inat aynı yere aynı boya ile diğer ata işaret koymuş.
Bakmış ki böyle de olmuyor. Temel Dursun'a :
-Ha Tursun bak bu böyle olmayacak Beyaz at benimki, siyah at da seninki olsun, demiş.
8 FOTOĞRAF
Temel'in vesikalık fotoğraf çektirmesi gerekir.Arkadaşı Dursun Temel'e :
-Sen şuraya bir çukur kaz ben fotoğraf makinesini alıp geliyorum, demiş.
Bir süre sonra Dursun gelmiş bir de bakmış ki Temel 8 adet çukur kazmış.
Dursun şaşırmış.
-Niye 8 tane çukur kazdın deyince.
Temel :
-8 adet fotoğraf çekmeyecekmiyiz.İşte onun için demiş.
Dursun ise :
-Hiç gerek yoktu.Ben zaten 8 tane fotoğraf makinesi getirmiştim, demiş.
AYAKKABI
Temel işe girmek için sözlü sınava giriyor.Çok heyecanlı, bir önceki adaya soruyor :
-Ne sorayiler?
-Ayakkabı.
Temel�in sırası geliyor, bilsin diye kolay soruyorlar :
-Dört ayaklıdır, miyav miyav der.
Temel soruyor :
-Bağcıkli midur?
TELSIZ TELEFON
Temel bilim adamı iken bir arkeoloji araştırmaları konferansına davet edilir.Amerikalılar anlatmaya başlar :
-Biz ülkemizde yaptığımız kazılarda 25 metre aşağı indik ve telefon kabloları bulduk.
Öyleyse bizim atalarımız asırlar önce telefon kullanmışlardır.
Sıra Türkiyeye gelir ve Temel başlar anlatmaya:
-Biz ülkemizde yaptığımız kazılarda 50 metre aşağı indik ama birşey bulamadık.
Öyleyse atalarımız telsiz telefon kullanmışlardır.
ASMAK
Dursun evinden çıktığında birde bakar ki komşusu Temel kendini belinden ağaca asmış halde duruyor.
Hemen gidip ipi ağaçtan çözer.
Komşusunu ağaçtan indirdikten sonra merakla sorar :
-Ha sen ne yapayudun öyle?
-Hiç kendimi asaydum...
-Ha uşağum, penum pildiğum insan poynundan asılayi.
Temel üzgün ve çaresiz bir halde komşusu Dursun'a baktıktan sonra cevap verir :
-Ben de öyle yapmişudum.Ama ipu poynima pağladığum zaman bi türlü nefes alamayrum.
AKŞAM YEMEĞİ
İkisi de fakir olan Temel ile Fadime evlenirler.Aralarında şöyle anlaşırlar :
-Her icimizde aşk içun yaşiyacağuk.
Bir hafta sonra Temel evine geldiğinde Fadime'nin radyatörün üzerine oturmuş olduğunu görür ve sorar :
-Ne yapayisun orada kariciğum?
Fadime :
-Akşam yemeğini ısıtıyirum sevgilum, der.