YOL
Kayseri'nin bir köyünde imece yöntemiyle yol yapiliyor.
Bunun icin de esekten yararlaniliyor:
Esek hangi yolu izlerse, orasi genisletip araba yoluna dönüstürülüyor....
Köye gelmis olan Amerikali Baris Gönüllüsü, ne olup bittigini kavrayamadigi icin sorar:
- Ne yapiyorsunuz böyle?
- Yol yapiyoruz.
- Bu esek ne icin?
- O, yolun mühendizü. Yola uygun gecenegi o gösterur.
Baris Gönüllüsü katila katila güler:
- Ya esek bulamasaydiniz?
- Iste o zaman Amarika'dan mühendiz getiririk!
YAĞDANLIK
Ulkenin basbakani kayikla gezmeyi severmis, o kurek cekerken, yagdanliklari arkadaki sandaldan onu takip ederlermis...
Bir gun basbakan kurek cekerken, kayik birden karaya oturmus...
Yagdanliklar telas icinde "Ne oldu efendim?" diye sorunca,
basbakan gulmus:
"Ne olacak oturduk!"
Yagdanliklar bir agizdan karsilik vermisler:
"Gule gule oturun efendim, gule gule oturun!"
CAN SIKINTISI
Aslan kralin cani fena halde sikiliyormus..
Veziri tilkiyi cagirmis yanina..
"Bir sey dusun de nesemizi bulalim" demis..
"Ormandaki patikada duralim. Karsimizi ilk cikani dovelim" demis tilki..
"Dovelim de durup dururken adam dovulur mu?" demis aslan..
"O kolay" demis tilki.. "Senin niye sapkan yok, deriz ve doveriz..
Orman ahalisinin Ertekin gibi gezecek hali yok ya.."
Az sonra seke sek tavsan cikmis ortaya..
"Gel bakiim buraya" diye kukremis aslan.. "Senin niye sapkan yok?.."
"Aman aslan kralim, ne sapkasi" demeye kalmamis, patakuta girismisler, aslanla tilki..
ayagi da eglenmisler..
Ertesi gun gene ayni patikanin yaninda beklemisler..
Gene tavsan ama bu defa ziplayamiyor, topalliyor..
"Vay niye sapkan yok?.." Patakuta..
Ucuncu gun aslan kralin adalet damarlari kabarmis..
"Yahu her gun sapkan yok diye adam dovemeyiz ki..
Bir baska sebep bul, vezir tilki" demis..
"Buldum" demis tilki.. "Ilk karsimiza cikani sigara almaya gonderelim.
Ya filtreli alacaktir, ya filtresiz..
Biz de niye otekini almadin diye gene doveriz.."
Gitmisler patikaya baslamislar beklemeye..
Kismet gene tavsan..
Yuzu gozu bagli, koltuk degnegi ile bu kez..
"Git bize sigara al" demis aslan kral..
Tavsan aksaya aksaya giderken, tilki ile aslan birbirlerinin gozlerinin icine bakip keyifle gulmusler..
Tam bu sirada tavsan donup bagirmis oteden..
"Afedersiniz, filtreli mi olsun, filtresiz mi?.."
"Gel ulan buraya" diye ofke ile kukremis aslan..
"Senin niye sapkan yok bakiim!.."
DAVA
Bektasi'nin birine konuk gelecekmis. Bektasi konugu nasil agirlar..
Elde yok, ayakta yok.. Mahcup olmak da istemiyor..
Komsusu Yahudi'nin bir suru kecisi varmis..
Onlardan birini caktirmadan alip kesiyor..
Ama caktirmadigini sanan kendisi..
Yahudi, agacin arkasindan gozlermis durumu..
Diyor ki kendi kendine, "Kadiya gitsem..
Kadi Musluman, o Musluman, ben Yahudi..
Davayi kazanamam. Hadi kazandim, Bektasi'nin nesi var ki, ondan alip bana vere..
Biz artik Allah'in huzurunda hesaplasiriz.."
Yillar geciyor. Yahudi, Allah'in huzurunda davaci oluyor, Bektasi'den..
Mahkeme kuruluyor..
Allah "Sen Yahudi kulumun kecisini kesmissin" diyor, Bektasi'ye..
"Kesmedim" diyor Bektasi..
"Ben gozlerimle gordum" diyor, Yahudi..
"Allahim" diyor Bektasi.. "Bir mahkemede bir adam hem sahit, hem davaci olamaz."
"Haklisin ama" diyor, Allah "Ben her seyi gorurum. Ben de gordum, kestigini.."
"Allahim" diyor Bektasi.. "Ayni mahkemede, hem sahit, hem hakim olunmaz.."
"Gene haklisin" diyor Allah.. "O zaman getirin keciyi ona soralim.."
"Ne!.." diyor Bektasi.. "Keci burada mi?..
Ver onu o zaman bu Yahudi'ye.. Bitsin bu dava.."
SAPIK HOROZ
Kumesin horozu ihtiyarlamis, artik is (!) goremez hale gelmis...
Kumesin sahibi de bunun uzerine tutmus, genc bir horoz satin almis.
Genc horoz, magrur bir edayla adimini kumesten iceriye tam atmis ki, yasli horoz onune cikmis.
- Bak demis, artik benim donemim sona erdi. Bunu ben de kabul ediyorum.
Bundan sonra bu kumesin krali sensin ve benim yerimi sen alacaksin.
Gel su devir/teslim islemini benim gururumu incitmeden yapalim!
Genc horoz, nasil yani, deyince, yasli horoz devam etmis:
- Seninle yuz metrelik bir yaris yapalim. Nasil olsa sen kazanacaksin...
Ama sonucta, sen yarisi kazanmis biri olarak bu kumesin basina gecersen tavuklar nezdindeki itibarin daha da artar.
Yanit olumlu olunca yasli horoz;
- Ama senden bir ufak ricam daha var, diye ilave etmis,
bana bu yarista uc - bes metre avans taniyacaksin.
Yani kosuya ben biraz onden baslayacagim.
Ve tavuklarin onunde yaris baslamis.
Tam o sirada kumesin sahibi manzarayi gormesin mi?
Elindeki tufegin tetigine davranmis;
- Ulan bu horoz sapik cikti! diyerek genc horozu vurup oldurmus.
BİLİM ADAMI
Unlu bir bilim adami ozel otomobiliyle konferans vermeye giderken,
uzun yillardir onunla calisan soforu sikilarak bir teklifte bulunmus:
- Sizin konferanslarinizi dinleye dinleye virgulune kadar ezberledim efendim, demis,
ne olur izin verin bu konferansi da sizin yerinize ben vereyim...
Bilim adami oneriyi kabul etmis. Sofor arka koltuga gecmis.
Bilim adami soforun sapkasini giyip one oturmus.
Konferansin verilecegi salona varmislar.
Sofor kursuye cikmis, hic teklemeden cok guzel bir konusma yapmis. Ve sormus:
- Sorusu olan var mi?
Ulkenin ciddi bilim adamlarindan biri "var" demis ve oldukca zor bir soru sormus.
Sofor hic tereddut etmeden:
- Cok kolay bir soru bu, demis, soforum bile bilir.
Gidip cagirayim, sizin sorunuzu o yanitlasin...