GEZİNTİ
Tavsan ormanda yururken bi hayvan gormus.
Senin adin ne demis, benim adim katir demis hayvan.
Sana neden katir derler demis tavsan.
O da, benim babam at, annem esek ondan bana katir derler demis.
Tavsan da, hiimm enteresan demis ve yurumeye devam etmis.
Biraz gidince bi hayvan daha gormus, sana ne derler demis.
O hayvan bana kurt kopegi derler demis.
Sana neden kurt kopegi derler demis.
O da, benim babam kurt annem kopek o yuzden demis.
Tavsan enteresan demis ve yurumeye devam etmis.
Biraz sona bir hayvan daha gormus. Sana ne derler demis.
Bana Devekusu derler demis.
Tavsan da : "Hassstiiir lan" demis.
PAPAĞAN
Kasabanin birinde bir papaz ve onun iki papagani varmis.
Papaganlar da papaz gibi oldukca inancli ve dindarlarmis.
sabah aksam kafeslerinde oturur incil okuyup dua ederlermis.
Papazin cemaatinden bir kadinin da iki tane disi papagani varmis,
papazin erkek papaganlari ne kadar ahlakliysa kadinin disi papaganlar da o kadar ahlaksizmis.
eve gelen misafirlerin onunde "erkek istiyoooooz!" falan diye bagirirlarmis.
kadin sonunda dayanamamis, papaza akil danismaya gitmis, papaz da,
sen getir onlari bana, benim papaganlarin kafesine koyayim da ahlak ogrensinler biraz demis.
kadin da almis papaganlarini getirmis papazin evine, daha kafese girer girmez disi papaganlardan biri
"hey yakisikli iki tane ucuz fahise ister misiniz kafesinizde?" diye sormus
erkek papaganlardan biri de otekine donup
"olum butun dualarimiz kabul oldu lan sonunda"
OHH BEE
Adamin biris bir gun Afrika'ya gider.
Hazir gitmisken bir de deveye bineyim oyle doneyim der.
Neyse deve kiralayan bir yer bulur ve sahibine nasil
-Oh diyince gider. Ohhhh Ohhh! fiyince kostura kostura gitmeye baslar.
Adam sorar:
-eeee nasil duracagim?
-Amin diyince de durur.
Neyse bizim adam biner deveye "oh" der baslar yavas yavas gitmeye.
Neyse bir sure sonra sIkIlr ve "ohhhh Ohhhh!" der .
Bu sefer deve de kosturmaya baslar.
Adam cok keyiflidir.
Bir yandan kostura kostura giderken bir yandan da cevreyi seyretmektedir.
Tam bu sirada bi bakar karsisinda bir ucurum.
Ne yapacag,ni sasirir. Heyecandan ne soyleyecegini unutur.
Neyse der bari bi son dua okuyayaim der ve baslar okumaya.
Duasini bitirince "Amin" der ve deve zink diye durur ucurumun kenarinda.
Bizim adam kurtulmanin verdigi rahatlikla derin bir nefes alir :
-OHHH BEEE!
HOROZ
Adamin azgin bir horozu varmis.
Her sabah kendi tavuklarinin isini bitirdikten sonra yan komsunun tavuklarina sira geliyormus.
Onlarin da isini bitirdikten sonra diger komsunin tavuklarina geciyormus.
Adam sonunda horozunu uyarmaya karar verip ona
"Horozum kendini cok yorma sonra hastalanip olup gidersin" demis.
Ama yine horozu ona dinlemeyip bildigi yoldan sasmamis.
Bir sabah adam bakmis horozu coplukte uzanmis yatiyor.
Adam uzulerek horozunun yanina gidip,
Horozum cilli horozum ben sana dememismiydim cok yapma oleceksin diye.
Bunun uzerine horoz sahibine donerek, Susss,
yukardaki akbabalarin yere inmesini bekliyorum demis!!
WILSON ÇİVİLERİ
Wilson adinda birinin civi fabrikasi vardir ve reklama ihtiyaci vardir.
Pazarlamaci bir arkadasi ile konusurken arkadasi "Wilson Civileri" diye bir reklam ayarlayabilecegini ifade eder.
"Bana bir hafta ver" der arkadasi, "sana bir kasetle donecegim"
Bir hafta sonra pazarlama uzmani wilsonu gormeye gelir.
Kaseti videoya koyar ve calistirir.
Romali bir asker Isa'yi Carmiha civilemekle mesgul, Yuzunu kamereya cevirir ve
"Wilson civileri kullanin, onlar herseyi tasirlar" der
Wilson cilgina doner ve bagirir "Senin problemin ne? Bunu asla TVde gostermezler,
Sana ikinci bir sans veriyorum, ama kesinlikle Romalilarin Isa'yi carmiha germesi gibi seyler istemiyorum"
Ikinci hafta pazarlamaci elinde baska bir kasetle gelir, Yine kaseti videoya koyar ve calistirir.
Bu sefer kamera Romanin disindan merkeze dogru yakinlasir ve carmiha asili Isa'nin onunde durur.
Romali bir asker yukari bakar ve 'Wilson civileri, herseyi tasir' der.
Wilson kendini tutar bu sefer. "Sen beni anlamiyorsun, Carmihta bir Isa istemiyorum.
Sana son sans veriyorum bir hafta icinde yayinlanabilecek bir reklamla gelmeni istiyorum"
Bir hafta daha gecer. Wilson sabirsizca beklemektedir.
Pazarlama uzmani yeni kasetiyle gelir. Saclari uzamis, ciplak bir adam nefes nefese kosmaktadir.
Bir duzine romali askerde pesinden kovalamaktadir.
Tepenin basina gelirler ve askerlerden biri kameralardan birine donerek:
'Keske Wilson civileri kullansaydik!' der.
TANIYAMADIM
40 yaslarindaki kadin kalp krizi nedeniyle hastaneye yatirilmisti.
Kendinden geçmis durumdaydi. Doktorlar kurtarmak için çilginlar gibi ugrasiyordu...
Tam bu sirada Tanri kadina göründü. "Yanina geliyorum Tanrim," diye inledi kadin.
"Hayir," diye cevap geldi yücelerden, "daha önünde 35 yil, 2 ay, 8 gün var..."
Kadin nihayet kendine gelmisti. Doktorlar mutluydu. Kadin daha da mutluydu.
Biraz iyilesince kesenin agzini açti.
Yüzünü gerdirdi.
Liposuction yaptirdi.
Memeleri silikonla diklestirildi.
Kadinin israrlarina dayanamayan hastane yönetimi bir kuaförün gelip saçlarini platine boyamasina izin vermisti.
Artik bomba gibiydi kadin. Kendini çok iyi hissediyordu.
Hayatinin kalan bölümünü mutlu bir biçimde geçirmeye hazirdi.
Nihayet taburcu oldu.
Disariya çikip temiz havayi içine çekti.
Taksiye binmek üzere caddenin karsisina geçerken bir ambulans çarpti kadina.
Vahimdi durumu. Derin karanliga dogru kayarken sordu:
"Ulu Tanrim, sen her seyi daha iyi bilirsin, ama hani önümde daha 35 yil vardi?"
Tanri'nin cevabi söyle oldu: "Taniyamadim..."