Aşağı yukarı herkesin zaman zaman başı ağrır. Birkaç saat üst üste televizyon izlerken, kuşkusuz ki bir sürü ağrı kesici reklamı görürsünüz. Başağrılarının birçok nedeni vardır ve oluştuğu yer, ciddiyet derecesi ve tekrarlama sıklığı açılarından büyük değişkenlik gösterir. Beyin dokusunun ağrıması söz konusu olamaz. Aslında kafatasının ve beyin zarının da büyük bir bölümünde ağrı hissedilmez. Ameliyat sırasında yapılan gözlemlere göre başımızda sadece bazı bölümler ağrıya hassastır. Kafatasının dış yüzeyinde deri ve derinin hemen altındaki dokular; yani kaslar, atardamarlar, kafatası kaplaması, gözler, kulaklar ve burun ile sinüs boşluklar ağrıya hassastır, içte ise atardamarlar, toplardamarlı sinüsler ve onlara bağlı toplardamarlar, beynin dış zarının bazı bölümleri ile belirli kafatası ve beyin sinirleri bu gruba girer. Bu noktalara gelen tepkiler karşısında oluşan tek duygulanım ağrıdır. Kafatası veya beyin sinirleri, başınızın bu bölümlerinden merkezi sinir sisteminize ağrı duygulanımları yollar.
Örneğin diş ya da çene kemiği ağrıları kafatası sinirleri tarafından taşınır. Ense veya ense kökündeki ağrılar ile ilgili iletileri beyin sinirleri taşır. Başağrısı, kafatasının dışında, kaslarda iltihap ya da gerilimden, kafa derisi atardamarla-rındaki veya sinüslerde, kulaklarda ya da diş etlerindeki iltihaplanmalardan kaynaklanır. Kafatasının içinde ise atardamarların açılıp kapanması, beyin zarının iltihaplanması, tümör ya da beyin kanamasından kaynaklanan basınca bağlı olarak ağrı oluşur. Kafaderisindeki atardamarların iltihaplanması ve bunun sonucu olarak ağrıya hassas yanıtların girilmesi migren ve "cluster" ağrıları ile bağlantılıdır.
Yapılan araştırmalar, migrenin, sinir hücreleri tarafından üretilen, "Serotonin" adıyla bilinen bir kimyasal maddenin, beyinin kan damarlarındaki yarattığı değişikliklere bağlanabileceğini göstermektedir. Cluster başağrıları ise baştaki sinir ve atardamarların birbirlerini etkilemeleri ve beyindeki bir kimyasal nakledicinin salgılanmasıyla ilgili olabilir. Gerilimle ilgili başağrıları, kasların spastik kasılmaları ile kafaderisindeki atardamarların genişlemesinin birleşiminden oluşur. Tıp doktorlarına göre başağrıları iki ana kategoride toplanın Kas birdenbire kriz halinde tutuyorsa, fiziksel yorulma sonucu ortaya çıkıyorsa, yalnız sabahlan ve kusma ile birlikte görüüyorsa ya da ateş, kilo kaybı veya nörolojik anormallikler de beraberinde geliyorsa, ayrıntılı testlere başvurma gerekebilir. Bu testler arasında başın CT (bilgisayarlı tomografi) yapılması gerekir. Sinüsler, yüz kemikleri ve boyun dokusu ile kemikler bu tarama sırasında görülür. Başağrıları, boyun ya da baş ile ilgili bir kaza neticesi ortaya çıkmışsa, omurganın üst bölümünün röntgeni çekilmelidir. Doktorunuz ayrıca MRIF (manyetik rezonans) bel omurlarından su alınması gibi testler isteyebilir. Ayrıca diğer uzman doktorlara danışıp, teşhisde (tanıda) yardım isteyebilir. Başağrıları, hafif, zonklayıcı ya da çok keskin olabilir. Ağrının şeklini tarif edebilirseniz, doktorunuza koyacağı tanıda yardımcı olursunuz.
Zonklayan ağrı genelde vasküler başağrısı-dır. Kusma veya geçici görme bozuklukları ile birlikte geliyorsa, migren olma olasılığı vardır. Keskin bir şey saplanmış gibi gelen başağrıları nevraljiden kaynaklanabilir. Zonklama olmadan süregelen başağrısı ise çoğunlukla gerilimle ilgilidir. 6 ay veya daha fazla süren ve geçmeyen başağrıları kronik başağrılarıdır. Yaklaşık 42 milyon Amerikalı, migren ve gerilimden kaynaklananlar en yaygın olmak üzere, başağ-rılarından şikâyetçidir. Başka bir yaygın başağrısı tipi de sinüslerin iltihaplanmasından kaynaklanır. Genelde ağrı, alında, yanaklarda, gözlerde veya kafatasının üstünde hissedilir. Bu tür başağrıları, sinüs duvarlarının hava ile dolmasıyla bağlantılıdır. İltihaplanma veya allerjik nedenlerle burun tıkanınca sinüslere hava girmesiyle oluşur.
Özellikle nezleli uçak yolcuları, uçak inişe geçtiğinde kulaklarında ve sinüslerinde bir ağrı duyarlar. Bu da aynı nedene bağlıdır. Kadınlarda adet öncesi başağrıları migren veya gerilim tipi ağrılardan olup, genelde vajinal kanamanın başlamasıyla birlikte sona erer. Yüksek tansiyonun neden olduğu başağrıları genelde sabahlan ortaya çıkar, çok yaygın değildir ve ancak ciddi boyutlarda yüksek tansiyona bağlıdır. Vasküler başağrıları da sabahları ortaya çıkar. Burun boşluğunda oluşan bir iltihaptan kaynaklanan başağrıları, özellikle öne eğildiğinizde çok sancı yapabilir. Göz yorulmasından kaynaklanan başağrıları ise uzun süre ise durmak dinmeksizin haftalarca veya aylarca sürebilir. Başağrıları, ayrıca başka hastalıkların da belirtisi olabilir, örneğin, akut, ciddi ve başta karıncalanma hissi ve bulantı ile görme veya konuşma bozukluğu yaratan bir başağrı-sı, beyin kanamasının belirtisi olabilir. Israrlı ve yeni ortaya çıkmış bir başağrısı, beyinde ur, kanama, menenjit, ansefalit, çocuk felci, beyin apsesi ve başın herhangi bir yerinde bir kanamanın habercisi olabilir. Arada bir saplanan başağrıları sizi ürkütmesin ama "artık bu dayanı-lamaz hale geldi" dediğiniz zaman mutlaka bir hekime başvurmalısınız. Yorgunluk, stres veya fazla miktarda alkol ya da tütün tüketimine bağlı başağrıları için doktorunuz sizi rahatsız eden unsuru ortadan kaldırmanızı ve aspirin gibi bir ağrı kesici almanızı önerebilir. Kronik başağrıları daha ciddi sorunlar yaratabilir: Uyuşturucu ihtiva etmeyen ağrı kesiciler, ağrıyı dindirmekle birlikte, tekrar ortaya çıkmasını önleyemezler. Depresyona karşı ilaçlar önerilebilir (Antidepresanlar).
Bu tür ilaçlar beynin bazı kimyasal salgılarını düzene sokarak, aynı zamanda da ağrıyı algılama biçiminizi değiştirmek suretiyle yardımcı olabilirler. Uyuşturucu ihtiva eden ağrı kesiciler, örneğin kodein, aspirin ile birlikte kullanıldığında, rahatlamanızı sağlar, ancak bu tür ilaçları kullanırken çok dikkatli olmak gerekir. Çünkü bunların bağımlılık yarattıkları bilinmektedir. Ne kadar yüksek dozda kullanılırsa, bulantı, kabızlık ve uyku hali gibi yan tesirlerin ortaya çıkma olasılığı o kadar fazladır. "Ergo" preparatları ile metisergidler ciddi vasküler ba-şağrılarında oldukça etkilidir. Bu iki tip ilaç, bebek bekleyen veya süt veren anneler ile yüksek tansiyonlu hastalar ve dolaşım bozuklukları olan kişiler için sakıncalıdır. Kronik ağrıları gidermek için, doktorunuzun iki amacı olacaktın İlk olarak, kullandığınız ilaç dozunu azaltacak ve gerekli ilaçları almanızı sağlayacaktır. Daha sonra da ağrının mahiyetini kendinizin de çok iyi tanımlayabilmenize yardımcı olacaktır. Bazı gevşeme yöntemlerini uygulayarak ve yaşam tarzınızda köklü değişiklikler yaparak, bazı tür başağrıları ile başa çıkmak mümkün olabilir.