Toplumda her 100 kişiden 80’i hayatının bir döneminde bel ağrısından yakınır. Bel ağrısı olan hastaların % 70-85'i 6 hafta içinde kendiliğinden iyileşir. Bel ağrısı; kas spazmı, bel kayması, kireçlenme, romatizma, kemik erimesi, omurlarda
kırık ve bel fıtığı gibi çeşitli nedenlerden oluşabilir.
Bel ağrılarının ancak % 2'si bel fıtığıdır. Gerçek bel fıtıklarının ancak % 15’i cerrahi tedavi gerektirir. Belinizi en iyi SİZ, kendiniz koruyabilir ve ağrıdan uzak tutabilirsiniz. Bu yolda sadece DOKTORUNUZ size yardımcı olabilir.
Tedavide başarıya giden yol doğru teşhisten geçer. Bunun için bel ağrısı bulunan hasta da ilgili uzman hekime müracaat etmelidir. Hekim hastanın şikayetlerini dinleyecek, muayenesini yapacak ve hastalığıyla ilgili tüm tetkik ve tahlilleri isteyecektir. Neticede teşhis netleşecek ve ondan sonra tedaviye geçilecektir.
Bel oldukça kompleks bir anatomik yapıya sahiptir ve bel ağrısı yapabilecek pek çok neden vardır. Travma, bel ağrısı ve/veya bacak ağrısına yol açan önemli sebeplerdendir. Travmanın şiddetine göre zedelenme yüzeyel dokularda kalabileceği gibi derine, omur kemikleri ve sinir elemanlarına kadar da ilerleyebilir. Bunların çoğu zorlanma, burkulma ve incinme tarzında hafif travmalar veya aşırı egzersize bağlı ağrılar olup şikâyetler ilaç ve istirahat tedavisi ile genelde bir hafta içinde geçer. Ancak omur kemiklerinde kırık ve/veya kaymaya yol açan daha ciddi travmaların tedavisi doğal olarak farklıdır.
Doğuştan gelen birtakım yapısal bozukluklar ve omurgadaki şekil bozuklukları da benzer şikâyetlere yol açabilir. Bunların bir kısmı ciltte belirti verirken diğer bir kısmında dışarıdan bakınca herhangi bir anormallik gözlenmez. Muayenenin tamamen normal olabildiği bu tip vakalarda teşhis görüntüleme yöntemleriyle konur.
Omurgadaki dejeneratif değişiklikler genellikle yaşlanmaya bağlı ortaya çıkarken bazı kişilerde meslek ve genetik yapı da önemli rol oynar. Yaşlanma sonucu disk ve bağlarda oluşan aşınma, yırtılma, deformasyon bel ağrısı yapabilir.
Hastanın şişman olması dezavantajdır. Bazen eklemlerin kalınlaşması, kireçlenme ve diskin dejenerasyonu ilerleyerek sinir elemanlarının geçtiği kanal ve delikleri daraltır. Bu da ciddi şikâyetlere neden olabilir.
Halkımızın "bel kayması" dediği spondilolistezis bel ağrısı ve bacak ağrısına yol açabilir
Bel Ağrısının Nedenleri
Omurga Kanalında Daralma (Darkanal-Omurga Stenozu):
Omurilik ve sinirlerinin geçtiği kanalların daralması, sinirleri sıkıştırması ile oluşur.
İleri yaşlarda özellikle belli bir mesafe yüründüğünde bacaklarda ağrı, uyuşma ve topallama ile kendini gösterir.
Omurlarda Kayma (Spondilolistezis) ve Biçim Bozuklukları:
Bel omurlarının birbirlerinin üzerinden kaymasıyla karakterize "Spondilolistezis" de bel ağrısı sebebidir. Hareketle ağrı artar.
Ayrıca beldeki eğrilikler (skolyoz), düzleşmeler (lordoz), beldeki açıklıklar (spina bifida), fazla veya eksik bel omuru (lumbalizasyon- sakralizasyon) bel ağrısı nedeni olabilir.
Gerilim, Stres, Sigara:
Bel ağrısını arttıran ve kronikleştiren en önemli sebeptir.Ekonomik, sosyal ve psikolojik sorunlarınız bel ağrısını attırır.
Gülmek, çalışmak, sosyal uğraşılar ve hayata bağlılık bel ağrısına karşı en önemli silahımızdır.
Sigara içenlerde bel bölgesine giden damarlarda tıkanıklıklar oluştuğundan diskte harabiyet daha hızlı, kemikte iyileşme daha geç olur.
Fazla Kilo:
Belimizin taşıdığı yük miktarını artırdığı için sakıncalıdır.
Kireçlenme-Osteoartirit:
Yaşın ilerlemesi ile kemik yapıda, bağlarda ve disklerde yıpranma başlar.
Kemik kalsiyum içeriğini kaybeder ve daha kolay kırılır.
Bunu engellemek için vücut doğal tepkisi olarak bu yıpranmış dokuları
kireçlendirir ve buraları hareketsiz kılmak ister.
Oluşan yeni kemikçikler,
taşlaşmış bağlar ve daralmış disk mesafeleri sinirlere bası yaparak sırt,
bel, bacak ve genel vücut ağrısına sebep olabilir.
Osteoporoz, Kemik Erimesi:
Osteoporoz temel olarak kadın hastalığıdır.Kemiklerde kofluğa ve yumuşamaya yol açarak kolay kırılmaya ve dolayısıyla ağrıya sebebiyet verir.
Beslenmede kalsiyum ve D vitamini eksikliği, hareketsiz yaşam, erken menopoz, aşırı alkol tüketimi, sigara, kortikosteroidler osteoporoz riskini arttırır.
Romatizma:
Vücudun bağışıklık sisteminin kendi öz hücrelerine savaş açması sonucu gelişir. Omurgadaki normal kemik ve kıkırdak dokuları hasara uğrar.
Romatoid Artrit, Ankilozan Spondilit gibi hastalıklar eklemlerde ağrı ve şişmeye sebebiyet verir ve günlük hareketi kısıtlar.
Sabahları görülen eklem sertliği ve tutulmalar romatizmal hastalıklar için uyarıcıdır.