1459 yılının 23 Aralık günü Edirne Sarayı'nda doğup,25 Şubat 1495 de Napoli'de ölen Cem Sultan, Osmanlı İmparatorluğunun en bahtsız şehzadelerinden biriydi. Fatih Sultan Mehmet'in üç oğlunun en küçüğü olan Cem'in annesi Çiçek Hatun' dur.
Cem Sultan'ın gerçekten büyük bir özenle sürdürülen eğitimi, henüz 5 yaşındayken başlamıştı. On yaşında Kastamonu Sancakbeyi (Valisi),15 yaşında Karaman ve Konya Valisi oldu. "Karaman Tahtı" denilen Konya Valiliğine atandığında, çevresindeki Türk, Rum ve İtalyan bilgelerinden öğretmen olarak yararlanmağa devam ediyordu.
Fatih Sultan Mehmet öldüğü zaman, Cem bir kuvvetin başında Suriye sınırına gönderilmişti. Sadrazam Karamanlı Mehmet Paşa, tahta layık şehzadeyi Cem'in şahsında görüyordu. Fakat Amasya'da bulunan veliaht Şehzade Bayezit daha çabuk davrandı. İstanbul'a gelip II Bayezit unvanıyla tahta oturdu. Karamanlı Mehmet Paşa, İstanbul'da çıkan ihtilalde hayatını kaybetti. Belirli bazı çevrelerin de desteklediği Cem Sultan,II. Bayezit'in padişahlık yapabilecek değer ve yetenekte olmadığı inancındaydı. Her konuda ondan daha üstün olduğuna inanıyordu. Ayrıca saltanat hırsına da kapılmıştı.
Konya'dan Bursa üzerine yürüdü ve yaklaşık olarak 6000 kişilik bir kuvveti bozguna uğratıp Bursa'ya girdi. Kendi adına hutbe okuttu, para bastırdı. Başka türlü söylemek gerekirse, Osmanlı törelerine göre kendi "hükümdarlığı"nı duyurdu. Fakat Bursa'daki saltanatı ancak 18 gün sürdü. Bayezit, Cem' in Anadolu'da,kendinin sadece Rumeli'de hükümranlık önerisini kabul etmedi. Bu öneri,bir bakıma Osmanlı Devleti'nin bölünmesi anlamına geliyordu. II. Bayezit'in Gedik Ahmet Paşa komutanlığındaki ordusu, Cem'in küçük ordusunu 20 Haziran 1481 günü Yenişehir'de tam anlamıyla yenilgiye uğrattı. Güç bela Konya'ya ulaşan Cem, orada sadece 3 gün kaldı. Ele geçmekten korkuyordu. 40 kişilik maiyetiyle, 28 Haziran gün sonra Konya'dan ayrıldı. Onu gerçekten seven Konya halkı, Cem'i gözyaşları içinde uğurlamıştı.
Talihsiz şehzadenin hayatının bundan sonraki dönemi, tam bir göçebelik,mutsuzluk,acı,aldatılmalar ve ihanetlerle doludur. Önce Mısır'da Mısır-Suriye Türk Memluk Sultanı Kayıtbay'a sığında. Kahire'de onuruyla uygun bir şekilde konuk edilmişken, Anadolu'dan gelen bazı çağrılara kapıldı .Karamanoğullarından Kasım Bey'in kışkırtmalarına dayanamadı. 27 Mart 1482 tarihinde Kahire'den ayrıldı. Adana'da kendini karşılayan Kasım Bey'e, padişah olduğu zaman Karaman tahtını geri vereceği vaadinde bulundu. Oysa Karamanoğlu Kasım Bey, Osmanlıların can düşmanıydı. Cem'in yeni girişimleri başarısızlıkla sonuçlandı. Ne Ankara'yı, ne de Konya'yı alamadı.
II. Bayezit'in elçileri, Cem'e, ailesi ve maiyetiyle beraber Kudüs'te oturmayı kabul ederse,şehzadelik ödeneğinin düzenli bir şekilde verileceğini bildirdiler. Fakat Cem bu öneriyi kabul etmedi. 18 Ağustos'ta Rodos'a geçti. Rodos şövalyelerine sığındı.
Rodos'taki Saint-Jean adını taşıyan askeri-dini bir tarikatın başı olan Pierre d'Aubusson Cem'e karşı ikiyüzlülükle davrandı. Sözde onu konuk edinmişken, aslında bir tutsakmışçasına davrandı. Cem'i politik entrikaları için kullanmak niyetindeydi. Bir Osmanlı şehzadesini tutsak aldığını Papa da dahil, Avrupa'daki bazı çevrelere bildirdi. Cem artık bir Avrupa sorunu olup çıkmıştı.
D'Aubusson.II. Bayezit'in Rodos'a sefer açacağından korktuğu için Cem'i Rodos'ta tutmadı. 300 asker muhafazasında Fransa'ya gönderdi. Nice'e götürülen Cem çok sevdiği bu şehirde dört ay kaldı. Daha sonra, çeşitli politik entrikalara alet edildi. Şövalyeler, Cem'in Savoie Dukası I. Carlo'yla dostluğuna rağmen onu koyuvermek niyetinde değillerdi. II. Bayezit,kardeşinin bakım ve muhafazası için her yıl 45.000 duka altını ödüyordu.
Sonradan Roma'da yerleşen, daha doğrusu Papa'nın muhafazasına terk edilen Cem,büyük bir ihtimalle II. Bayezit'in verdiği paranın hırsına kapılan Papa Borjiya tarafından zehirlendi. Bir söylentiye göre, Papa, onu Roma'ya giren Fransa Kralı VIII. Charles'a (Şarl) bırakmamak için zehirlemişti. Cem, Fransa Kralı'nın konuğu olarak, onun ordusuyla beraber Napoli'ye girdi. Napoli'de Kral artık serbest olduğunu müjdelediğinde çok geçti. Zehir etkisini gösterdi ve Cem Napoli' de öldü.
Cem'in cenazesi de bir pazarlık konusu oldu. 1499 yılında Bursa'ya getirilip, ağabeyi Şehzade Mustafa'nın türbesine gömüldü.