Türkiye'de ilk matbaayı kuran adam, 1674 yılında Macaristan'da Kolojvar şehrinde doğmuştu. Sonradan İbrahim Müteferrika adını alan aynı şahıs yoksul bir ailenin çocuğuydu. Çocuk sayılacak yaştayken, ilerde Protestan papazı olmak üzere eğitim görmesi için ruhban okuluna verildi. 1692 yılında Macar Kralı Tökeli İmre Osmanlı ordusu ile Avusturyalılar'a karşı aynı safta savaşıyordu. Protestan olduğu için Avusturyalılar tarafında yer alan henüz 18 yaşındaki ruhban okulu öğrencisi, İkinci Viyana kuşatmasından sonra yapılan bir savaşta Osmanlılar'a esir düştü. İstanbul'a getirilerek esir pazarında "köle" olarak satıldı. Onu satın alan adam sert, acımasız ve kabaydı. Bu duruma katlanamayan delikanlı Müslümanlığı kabul etti. İbrahim adını aldı.
Daha sonraları Türklük ve Müslümanlığa içten övgülerle dolu "Risale-i İslamiye" adını taşıyan eseri yazdı. Bu kitabın yazılışı 1711-1714 yılları arasına rastlar.İbrahim zeki ve gerçekten bilgili bir adamdı. Macarca, Latince ve daha başka batı dillerini biliyordu. Tez zamanda Türkçe, Arapça, Farsça da öğrenmişti. Özellikle "Risale-i İslamiye" adındaki kitabı yazdıktan sonra, sadaret kaymakamı olan Nevşehirli İbrahim Paşa tarafından çok tutuldu. Sonradan Sadrazam olan İbrahim Paşa onu koruyuculuğu altına aldı. Nevşehirli İbrahim Paşa batı düşünce ve uygarlığıyla ilgili,yenilikler yapmak isteyen bir kimseydi, Devlet hizmetine alınan İbrahim efendi 1715 yılında "Müteferrika" rütbesiyle Viyana'ya siyasi göreve atandı. Orta Macar (Erdel-Transilvanya) Kralı Rakoçi'nin yanına verildi. Başka görevlerde bulundu.
1719 yılında, Fransa'da elçilik görevinden dönmüş olan Mehmet Çelebinin oğlu Sait Mehmet Efendi (sonradan sadrazam olan Yirmisekiz Çelebizade Sait Mehmet) ile, birlikte bir matbaa açmak ve kitap basmak için Sadrazam Nevşehirli Damat İbrahim Paşa'ya başvurdular. İbrahim Paşa her türlü yardımını ve büyük ölçüde etkili desteğini esirgemedi. Teknik işlerle sadece İbrahim Müteferrika meşgul olmak üzere, ilk Türk matbaasını (basımevi) açtılar. Burada ilk eser olarak 2 ciltlik, büyük "Vankulu Lügati basıldı.Sadrazam Damat İbrahim Paşa,dini olmayan kitapların basmanın şeriat bakımından sakıncalı sayılmadığına dair fetva da sağlamıştı. Fakat koyu dindarlar,bağnaz kişiler gene de hoşnutsuzdular.
İlk sekiz on eserin basılmasından sonra, Sait efendi ayrıldı. İbrahim Müteferrika, Viyana'dan harf (hurufat) dökümcüleri, hakkaklar da getirterek, ilk matbaayı 1726 yılında, Sultanahmet'deki evinin yakınında kurmuştu ama 1730 yılında Patrona Halil ayaklanması oldu. Damat İbrahim Paşa öldürüldü. III. Ahmet tahttan indirildi. Her yenilik girişimi ve atılımı gibi matbaacılık işi de durdu. Sonradan, İbrahim Müteferrika sadece kendi adına kitap basmak üzere I. Mahmut'tan yeni bir ferman almayı başarabildi.