SAVAS ILANI
Karadeniz'liler bir meseleden ötürü Çin'lilere kizmislar. Bunun içinde, Çin'e Telgraf çekip savas ilan etmisler. Çin'liler Telfrafi alinca önce hayret etmisler. Haritayi açmis arastirmislar Rize'nin yerini bulmuslar. Bakmislar, Rize ve diger Karadeniz sehirleri birer vilayet durumunda. Bu kez Çin'liler savas ilanini kabul eden karsi Telfraflarini çekerler.
Cevabi Telgraf Karadeniz'li yaslilar tarafindan alinir ve tartismak için bir toplanti yapilir. Toplanti uzamis da uzamis. Bu kez disarda heyecanla bekleyen hemsehrimizin biri dayanamamis, girmis toplanti salonuna. Heyecanla bagirarak;
- "Yahu nedir bu kadar toplanti. Yoksa korktunuz mi?"
Toplantiya Baskanlik yapan yasli adam:
-"Ne korkmasi usagum, Seçizyüz milyon Çin'liyi nereye comecoguk oni tusuniyiruk."
ISARET
Temel ile Dursun can sikintisindan bir kayik kiralarlar. Balik avlamaya çikarlar.
Bir zaman kürek çekerek açilirlar, derken hazirliklar biter, oltalari denize atarlar.
Atar atmaz baliklar da oltaya takilmaya baslar.
Temel ile Dursun�un keyifleri yerindedir...
Temel Dursun�a:
-"Ula Dursun haburiya bi isaret koyalum, yarun purayi bulmamuz kolay olur."
Derken sahile dönerler, kayiktan inerken Temel Dursun�a gene sorar:
-"Ula Dursun isaret koymayi unutmadun degil mi?"
Dursun:
-"Ula hiç unutur miyum, isaret tamam..."
-"Nasi isaret koydun?"
Dursun:
-"Baga soracaguna kayugun ucina bak... Çarpi koydum da."
Temel sinirlenir:
-"Ula o isareti denize yapacagidun kayuga degil. Ayni kayugu baskasi kiralarsa gitti baluklar."
HABURAYADUR
Temel ve Dursun bir agacin altinda oturuyorlarmis.
Birden üstlerinden kocaman seyler geçmeye basliyor, Dursun bir bakiyor inekler havada uçusuyorlar.
Yanlis gördügünü zannedip bir daha bakiyor, fakat ayni sey. Gerçekten inekler uçuyor.
Bunu heyecanla Temel'e söylüyor dürterek. Ama Temel orali bile degil, gayet sakin :
-"Herhalde yuvalari haburayadur da.."
BEN DE OYNARUM
Temel bir arkadasinin daveti üzerine İzmire gitmis.
Orada arkadasiyla dolasirken, birde bakmislar ki, birkaç efe zeybek oynuyor.
Kendilerine özgü agir hareketlerle kol vurup diz büken efeleri seyrederlerken, arkadasi Temel e dönüp sormus:
-"Ne güzel oynuyorlar degil mi ?"
Temel dudak bükmüs;
-"Haçan O kadar düsündükten sonra pen de oynarum..."
O DA SIZIN SIRRINIZ
Komiser sorar:
-"Temel, köpekleri atlatıp, kümesten tavuğu nasıl çaldın?"
-"Komiserüm, onu söylemem, meslek sirridir!"
-"Ama ben söyletmesini bilirim!"
-"O da sizin meslek sirrunuzdur!"
YOL CIZGISI
Temel Karayollari Müdürlügünde ise alinmis.
Görevi ise yollardaki çizgileri çekmektir.
Temel'e bir kutu boya ve firça verilirve Temel çizgileri çekmeye baslar.
Bir gün amiri gelir ve çizelgeye bakar;
-"1. gün 500 metre, 2. gün 300 metre, 3. gün 150 metre, 4. Gün 100 metre.."
-"Temel", der.
"Her gün gittikçe tembellesiyorsun galiba?"
Temel cevap verir:
-"Aksine amirum daha çok çalisayrum laçin çün geçtukçe boya kutusindan daha fazla uzaklasayrum."