SERINLIYERUM
Temel iskelenin uc taraflarinda yürürken memleket meselelerini düsünüyormus.
İskelenin kenarina yaklastiginin farkina varamamis.. ve flossss!...
Kendini soguk sularin içinde buluvermis..
Kenardan seslenmisler usaklar:
-"iyu misun, celebilecek misun ha puraya kadar !"
Temel yanit vermis:
-"Celeyrum, celeyrum da, haçan hazir tenuze cirmisken piraz serinliyeyum, ha pirazcuk da hamsi tutayum!"
MISIR EKMEGI
Temel birgun baliga tutmaya cikmis.
Tam denizin ortasinda kayik ters donmus, dolayisiyla Temel suya dusmus ve yuzerek bir adaya varmis.
Yillarca adada tek basina yasamis.
Üç dört yil sonra yine ayni yerde bir kadin denize dusmus ve ayni adaya gelmis.
Temeli sac sakal birbirine karismis vaziyette gormus ve ona soyle demis:
-"Yillardir aradigina simdi kavusacaksin.."
Temel :
-"Ula haçan yoksa misir ekmegimu cetirdun?"
LO FASILUSYON
Bir gün bir Urfali Fransa'ya gitmis. Lisan sorunu yasiyormus. Çok acikmis ve bir lokantaya gitmeye karar vermis
Dogal olarak Fransizca bilmiyormus. Garson da tesadüfen Temel'mis.
Garsonu çagirip;
-"Bana lö fasilüsyon ve lö pilavisyon getirin" demis.
Fasülye ve pilav hemen gelmis. Urfali zevkle yemegini yerken Fransizcayi kavradigina sevinmis.
Garsonu çagirip;
-"Lütfen lö hesabisyon" demis.
Hesabi getiren Temel'e :
-"su Fransizca ne kolayisyon" demis.
Bunun üzerine Temel sinsi sinsi gülerek :
-"Ben Türk olmasaydim sen yerdin ancak havalisyon.."
HOSLANMAK
Temel'e sormuşlar;
-"Kadınlardan hoslanmaya ne zaman basladin?"
-"Haçan erçek olmadiklarinu anladugum zaman."