AUTOCAD MAYMUNU
Turistin biri evcil hayvan dükkanina girer ve hayvanlara bakmaya baslar.
Bu arada içeri giren baska bir müsteri tezgahtara bir AutoCAD maymunu istedigini söyler.
Tezgahtar hay hay der ve kafeslerden birine giderek bir maymun çikarir.
Maymunun tasmasini takarak müsteriye verir ve 5,000$ der.
Müsteri parayi öder ve maymununu alarak oradan çikar.
Sasirmis olan turist tezgahtara giderek;
-"Çok pahali bir maymunmus. Bunlarin çogu bir kaç yüz dolar iken o neden o kadar pahali?"
Tezgahtar;
-"O maymun AutoCAD'i çok hizli kullanir, hiç bir hata yapmaz, degerli bir maymundur," diye cevap verir.
Turist diger bir kafesteki maymuna bakar,
-"Vay bu daha da pahaliymis. Bu ne yapiyor?"
- "Ha, o bir dizayn maymunudur. Sistem dizayn edebilir,yerlesim projeleri yapar, çizimler yapar, spesifikasyonlar yazar, hatta bazı hesaplamalari dahi yapar. Hepsi de gerçekten faydali seylerdir." der tezgahtar.
Turist etrafa biraz daha göz gezdirir ve tek basina bir kafeste bir maymun görür. Boynundaki etikette 50,000$ yazmaktadir.
Soluk soluga tezgahtara gider.
-"Ya surdaki maymun ne yapiyor?"
-"Ha o mu? Onu gerçekte bir sey yaparken görmedim, ama digerleri ona "müdür bey" diyorlar..."
DEDIKODUCU
Adamin biri her sabah karisiyla öpüsüp mutlu mesut bir sekilde ise gitmek için otobüs duraginin yolunu tutarken basina gelecek felaketten habersizmis.
Tabiki bir diger adam da ona yavasça yaklasip kulagina egilerek fisiltayarak " pezevenk" der ve gider.
Adam ilk önce anlam veremez. Deli heralde, allah vurmus birde ben ugrasmayayim diye düsünür fakat her sabah bu olay gerçeklesir.
Adamin cani sikilmaya baslamistir.
Bu olaydan en sonunda bir aksam dayanaz ve karisina der ki
-"Karicim inan sinirlerim çok bozuldu.." der ve baslar olayi atlatmaya.
Tabiki karisida sasir ama anlayamaz.
Ertesi sabah adam ise giderken adam yine gelir ama bu sefer kulagina egilir;
-"Dedikoducu.."
SOSYAL ADALET
Bundan bir kac on yil önce genç bir Türk isadami Güney Afrika'da is gezisine gitmis
Her sey umdugundan daha basarili ve çabuk gelismis.
Sözlesme bile imzalanmis. Dönüsüne tam bir gün var.
Büyük sinemalardan birinin önünden geçerken dikkatini "Ghandi" filmi çekiyor.
Hani su bol Oscar'li uzun film. Hemen taksiden iniyor ve dogru gisenin önündeki kuyruga.
Insanlar tuhaf tuhaf, bakiyorlar genç isadamina:
-"Beyfendi, siz yabancisiniz galiba ?"
-"Evet, nereden anladiniz?"
-"Burada beyazlar kuyruga girmezler, onlar dogrudan giseye gider biletlerini oradan alirlar."
Adam biraz mahçup, tüm kuyrugu geçip gidiyor giseye.
Evet... beyazlar için ayri bir pencere:
-"Iyi günler efendim, bir koltuk rica ediyorum, arkadan ve ortadan lütfen."
-"Beyfendi, siz yabancisiniz galiba ?"
-"Evet, nereden anladiniz?"
-"Burada beyazlar, koltukta degil, balkonda otururlar."
-"Peki bir balkon lütfen"
Adamcagiz, balkonda filmi seyretmeye devam eder etmesine de, Güney Afrika'da bizim sinemalar gibi "Frigo buz, Frigo buz" uzun uzun aralar yok ki; sikisir. Etraf karanlik, herkes filmi izliyor, dayanamaz Ve ayaga kalkmaya karar verir. Tam kalkacak, yandaki sorar:
-"Nereye beyfendi?"
-"Hiiç... Tuvalete.."
-"Beyfendi, siz yabancisiniz galiba?"
-"Evet, ama nereden anladiniz?"
-"Burada beyazlar, tuvalete gitmez ki, balkondan asagi iseyiverirler."
Adam iyiden iyiye saskin, tek güvendigi etraftaki karanlik. Balkonun korkuluklarina dayanir ve tam çisini ederken, asagidan bir zenci seslenir
-"Heeey yabanciii...!!!"
Adam iyiden iyiye saskin, karanlikta ve sadece çisinden tanindigi için ürkmüs... asagidaki devam eder:
-"Insan sadece birinin kafasina etmez ki, söyle bir serpistirir. Bu memlekette sosyal adalet var, sosyal adalet!.."
MUCUK
Bir albay, bir er, bir yasli kadin ve bir de genc kiz trende ayni kompartmanda yolculuk etmektedir.
Tren bir tunele girip kompartman karardigi zaman, "MUCUK!.." bir öpücük sesi ve ardindan "SIIRRRRAAAK !" diye bir tokat sesi duyulur.
Tünelden ciktiktan sonra yasli kadin
-"Aferin genc kiza, nasil da yapistirdi tokadi" diye düsünmekte ve kafasini sallamaktadir.
Genc kiz da :
-"Zevksiz herif, bu morukta ne buldu ki , bi de öpmeye kalkti ama kadin da iyi yapistirdi " diye dusunmektedir.
Albay ise :
-"Ulan bizim esoglusu er, kizi öptü. Tokadi biz yedik" diye yanarken er de icinden soyle düsünmektedir:
-"Hehe. Aferin lan bana. elimi öpüp nasil yapistirdim tokadi Albaya..."
HAKEM
Maçin tam ortasiymis.
Oyunculardan biri hakemin yanina yaklasir ve:
-"Kopeginizin ismi nedir?"
-"Benim kopegim yokki!!!"
-"Çok garip. Hem körsünüz hem de kopeginiz yok!!"
TOPAC ISMAIL
Ismail isminde bir adam ölüm döseginde karisina :
-"Karicigim, ben ölmek üzereyim. Tanriya dua ettim, eger karim ben öldükten sonra bir erkekle yatarsa ahirette kendi etrafimda bir kez dönecegim. Eger benim öbür dünyada rahat etmemi istiyorsan lütfen benden sonra hiç bir erkekle yatma olur mu?"
Kadin:
-"Kocacigim o nasil söz, tabii ki sana öldükten sonra da sadik kalacagim", der ve Ismail ölür.
Yillar sonra kadin da ölür ve öbür dünyaya gider, kocasini aramaya baslar. Kapidaki görevliye sorar:
-"Kocami ariyorum, ismi Ismail".
Görevli:
-"Hangi Ismail? hanimefendi, burada milyonlarca Ismail var."
Kadin:
-"Arasira kendi etrafinda bir kez dönen birisidir."
Görevli:
-"Ha, sen topaç Ismail'i ariyorsun, az ileride."